Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "İzci, Bahri" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Akuaponik Sistemde Nil Tilapia (Oreochromis Niloticus ) ve Nane (Mentha Piperita) Yetiştiriciliği
    (Kastamonu Üniversitesi, 2020) İzci, Bahri; Selek, Malik; Berber, Selçuk
    Akuaponik sistemlerde hem bitki üretimi hem de balık üretimi için önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, tatlısu üretim tesislerinde balık üretimi için kullanılan ve balığın metabolik faaliyetleri sonucunda suya bırakılan azot ve fosfor gibi elementler sularla doğaya bırakılmaktadır. Bu çalışmada, aynı sistem içerisinde balık ve bitki üretiminin birlikte gerçekleştirilerek, girdi maliyetleri azaltılarak ekonomik bir üretimin yanında doğal kaynaklarla üretim yapılarak çevreye zarar vermeden üretim yapmak mümkün olacaktır. Bu çalışmada bitkilerde belirgin bir şekilde hızlı büyüme ile olgunlaşma elde edilmiş ve kullanılan balıklarda %100’e yakın yaşama oranı ve büyüme oranı gözlenmiştir. Çalışma için yapılan istatistiki değerlendirmelerde nanelerde ölçülen değerler için önemli bulunmuştur
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effects of Rooting Mediums and Growth Regulating Agents on Rooting Parameters of Lavender and Lavandin Cuttings (Lavandula sp.)
    (2024) Karakaş, İsmail; İzci, Bahri
    This study was conducted in Çanakkale province (North-West Anatolia) to determine the optimal auxin dosages (IBA at 2000 ppm and NAA at 1000 ppm) and rooting media (soil, peat, and cocopeat) for the cutting propagation of lavender, which holds significant industrial and commercial value. The research utilized three varieties belonging to the Lavandula angustifolia Mill species: Hemus, Sevtopolis and Drujba, as well as the Super A variety from the Lavandula × intermedia Emeric ex Loisel species. The experiment was organized with three replications, following a split-plot trial design divided into random plots. Results indicated that the Super A variety of Lavandula × intermedia Emeric ex Loisel, when cultivated in cocopeat medium with IBA at 2000 ppm, achieved the highest rooting rate (88.33%) and rooting status (17.67 units). The Sevtopolis variety of the Lavandula angustifolia species exhibited the highest values for root number (15.33), root length (9.88 cm), shoot number (20.93), and shoot length (15.35 cm) when grown in cocopeat medium with IBA at 2000 ppm. Based on these findings, the use of cocopeat medium and IBA at 2000 ppm auxin application is recommended for the effective propagation of lavender by cuttings.
  • [ X ]
    Öğe
    İki Lokasyonda Sıra Arası Mesafe ve Ekim Sıklığının Karabuğday Çeşitlerinin Tane Verimi ve Ham Protein Oranı Üzerine Etkisi
    (2020) Akçura, Sevim; İzci, Bahri; Kökten, Kağan; Özdemir, Selim
    Bu çalışma Çanakkale ve Bingöl lokasyonlarında Aktaş ve Güneş karabuğday çeşitlerinde tane verimi veham protein oranı için uygun sıra arası mesafe (SAM) ve tohum sayısını (TS) belirlemek amacıyla yürütülmüştür.Her iki lokasyonda denemeler bölünen bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarakkurulmuştur. Bingöl lokasyonunda varyans analizinde hem tane verimi hem de ham protein oranında SAM, TS,Çeşit (Ç) x SAM, Ç x TS, SAM x TS ve Ç x SAM x TS interaksiyonları istatistiksel olarak P<0.01 düzeyinde önemlibulunmuştur. Çanakkale lokasyonunda ise varyans analizi sonuçlarına göre tane veriminde çeşitler hariç diğervaryasyon kaynakları istatistiksel olarak P< 0.01 düzeyinde önemli iken ham protein oranında ise varyasyonkaynaklarının tamamı arasındaki farklar istatistiksel olarak önemsiz olmuştur. Her iki lokasyonda da tane verimive protein oranında uygun olan SAM ve TS belirlemek için regresyon grafikleri oluşturulmuştur. Regresyonanalizinde her iki çeşitte en yüksek tane verimleri hem Çanakkale hem de Bingöl koşullarında 25 cm sıra arasımesafe ve 300 adet/m2 tohum sayısında tespit edilmiştir. Ham protein oranında ise Çanakkale’de Aktaş çeşidindeen yüksek değerler 12.5 ve 25 cm mesafede 300 adet tohum sıklığından elde edilirken, Güneş çeşidinde ise tohumsayısı ve sıra arası mesafeye bağlı olarak ham protein eğrileri değişim göstermiş olsa da ortalamalar birbirineyakın olmuştur. Bingöl koşullarında ham protein oranında ise hem Aktaş hem de Güneş çeşitlerinde en yüksekham protein oranı 12.5 cm sıra arası mesafede 100 adet tohum sayısında tespit edilmiştir. Denemelerinyürütüldüğü bölgelerimizde tane amaçlı karabuğday yetiştiriciliğinde 25 cm sıra arası ve 300 adet/m2 tohumsayısının kullanılması yüksek tane verimi alınmasını sağlayacaktır. Ekim sıklığı ve tohum sayılarının faktör olarakdeğerlendirildiği araştırmalarda, varyans analizi yerine regresyon analizinin kullanılması daha yararlı olacaktır.
  • [ X ]
    Öğe
    Karık ve damla sulama metodları ile farklı azot dozlarının ayçiçeğinde (Heliantus annuus L.) verim ve verim unsurlarına etkisi
    (2000) Demirer, Tuncay; İzci, Bahri; Kaleli, Şükrü
    Araştırmada, karık ve damla sulama metodlan ile 4 değişik azot dozunun, ayçiçeğinde verim ve verim unsurlarına etkisi incelenmiştir. Materyal olarak AS.503 ayçiçeği çeşidi, azot kaynağı olarak ise amonyum sülfat (%21 N) ve amonyum nitrat (%33 N) gübreleri kullanılmıştır. Araştırma; kank ve damla sulama metodlan, 4 azot dozu (0-5-10-15 kgN/da) ve 4 tekerrür olmak feere (2X4X4) 32 parselli tesadüf parsellerinde bölünmüş parseller deneme desenine göre 1998-1999 vîllannda 2 yıl süreyle yürütülmüştür. Araştırma konusu olaıı azot dozlarının 1/2'si tarla hazırlığında amonyum sülfat (%21 N) formunda 1/2'si ise amonyum nitrat (%33 N) formunda, bitkiler 25-30 cm boyuna geldiğinde uygulanmıştır. Bitkiler; 4-6 yaprak olduklarında sulamayabaşlanmış ve sulama peryotlân, toprak neminin %50'ye düşmesine göre belirlenmiştir. Her iki sulama metodunda da belirlenen su ihtiyacı sayaçtan geçirilerek kontrollü verilmiştir. Hasat olgunluğuna gelen bitkiler hasat edilirken; dane verine bin dane ağırlığı, yağ oram, kuru madde, iç oranı, dane boyu, tabla çapı, bitki boyu, sap çapı, sap verimi belirlenmiştir. Araştırmada verilere ait iki yıllık ortalamalar istatistik! olarak değerlendirilmiş ve damla sulama metodu ile 10 kg.N da\" dozu tercih edilebilir bulunmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    TIBBİ ADAÇAYI TOHUMLARINA UYGULANAN FARKLI HORMON VE DOZLARININ MORFOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ
    (Erciyes Üniversitesi, 2020) İzci, Bahri
    İnsanoğlu ilk çağlardan başlayarak doğadaki bitkileri tanımaya çalışmış, bitkileri beslenmemin yanında tedavi amacıyla da kullanmışlardır. Romanya, Macaristan, Çin, Kore, Japonya ve Bulgaristan gibi ülkelerde bitkisel tedaviler, devlet politikası haline getirilmiştir (Baytop, 1999). Tıbbi bitkiler çoğu ilacında hammaddesi olarak kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ve ekonomik sebepler bitkisel tedaviler yerini kimyasal ilaçlara bırakmıştır. Fakat son zamanlarda gerek yan etkilerinden dolayı gerek insan vücuduna kimyasalların alerjen zararlarından dolayı toplum eskiden olduğu gibi tedaviyi bitkisel droglarda aramaya başlamışlardır (Ceylan ve Ark., 1994.; Arabacı ve Ark., 2003). Dünyada Salviacinsine ait yaklaşık 900 tür bulunmakta olup, bu türlerin çoğu Amerika ve Güney- Batı Asya bölgelerinde yayılış göstermektedir. Türkiye florasında ise 97 Salviatürü bulunmakta ve bunun yaklaşık 57 tanesi endemiktir (Endemizm oranı %52.5). Türkiye’de bulunan; Salviafruticosa, S. cryptantha,ve S. tomentosatürlerinin ticari değeri bulunmaktadır (Davis 1982, Nakipoğlu 1993, Doğan ve Ark. 2008, Seçmen ve Ark. 2000). Bunlar; Türkiye de son yıl verilerine ihracatı yapılan adaçayı bitkisinin yılda 2071 ton üretilmiş ve ekonomiye 7.65 milyon dolar kazandırılmıştır. Başta ABD olmak üzere sırası ile Japonya ve İspanya, adaçayı ihracatı yapılan ülkeler arasında yer almaktadır (Bayraktar ve Ark. 2017). Bu çalışmada, adaçayı tohumlarında hormon uygulamasının çimlenmeyi teşvik etmek ve fidenin gelişim hızında uygulamanın morfolojik karakterleri üzerine etkisini belirlemeye çalışılmıştır. Çalışma kapsamında adaçayı tohumları IAA, IBA ve NAA hormonlarının 1000, 2000, 3000, 4000 ve 5000 ppm konsantrasyonlarına 5 sn süre ile maruz bırakılarak ekimleri yapılmış, böylece kontrol grubu ile birlikte 16 uygulama gerçekleştirilmiştir. Tohumlar hormon uygulamalarının ardından steril torf ortamına ekilerek 40 gün sonunda fideciklerde çimlenme yüzdesi ile birlikte bazı fidecik karakterleri belirlenerek hormon uygulamalarının çimlenme yüzdesi ve fidecik gelişimine etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda hormon uygulamalarının fidecik karakterlerinin çoğunu olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Çimlenme yüzdesi değerlendirildiğinde hem hormon hem de doz seviyeleri arasındaki fark % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur. Çimlenme yüzdesi açısından en iyi değer 84,800 ile 1000 ppm uygulamam NAA’de elde edilirken yine yaprak sayısı açısında da aynı uygulamada en yüksek yaprak sayısı (3,860 adet) değeri elde edilmiştir.

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim