Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özelkan, Emre" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 17 / 17
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Analysis of Çanakkale City Center Active Green Area Potential in GIS Platform
    (Mevlüt AKÇURA, 2023) Özden, Melda Açmaz; Özelkan, Emre
    While cities are facing challenges such as uncontrolled growth, population growth, and climate change, environment and human-friendly solutions are sought to create more livable urban areas. Green areas in cities play an important role in improving the quality of life quality of life for residents and reducing the risks of the disasters. Urban green area planning is a holistic and strategic process in which qualitative and quantitative factors should be considered in detail. This study focuses on determining the qualities and potentials of urban green areas in the city center of Çanakkale province in western Turkey and determining the amount of green area per capita, which is one of the quantitative factors. In addition, the study also aims to draw conclusions about the distribution and accessibility of urban green areas. Determining the amount, accesibility and distribution of active green areas, which are intensively used by urban dwellers for recreational purposes and are the determinants of the presence of green area in the city, is important in terms of forming the basis for strategies that improve urban quality of life. In this study, the active green areas in various urban landscapes were determined by utilizing high spatial resolution satellite remote sensing images and the spatial distribution and accessibility analysis were performed in a geographic information systems (GIS) platform. The findings of this study provide a basis for the development of local green area strategies and contribute to the current discourse on livable and sustainable urban development
  • [ X ]
    Öğe
    BARAJ GÖLLERİNDEKİ METEOROLOJİK VE HİDROLOJİK KURAKLIĞIN ETKİSİNİN ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE ANALİZİ: ATİKHİSAR BARAJI (ÇANAKKALE) ÖRNEĞİ
    (2018) Özelkan, Emre; Karaman, Muhittin
    Meteorolojik kuraklık, sebep olduğu su eksikliği nedeniyle önce hidrolojik, sonrasında ise tarımsal vesosyoekonomik kuraklık olarak tüm hayatı olumsuz etkiler. Bu çalışmada meteorolojik kuraklık ile hidrolojikkuraklık arasındaki ilişki, sulama ve taşkın amaçlı kullanılan Atikhisar Baraj Gölü’nde (Çanakkale), 2013 ve2017 yılları arasında incelenmiştir. Meteorolojik kuraklık için standart yağış indisi (SPI), hidrolojik kuraklık içinMeyer açık su yüzeyi buharlaşma (E) metodu, alansal değişim için Landsat-8 OLI/TIRS uydu görüntülerindenoluşturulan modifiye normalize edilmiş fark su indisi (MNDWI), hacimsel değişim içinse hesaplananbuharlaşma ve alan verileri kullanılmıştır. Yağışlı ve kurak dönemler için meteorolojik ve hidrolojikparametrelerin göl alanına ve hacmine olan etkileri 1, 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemler şeklinde değerlendirilmiştir.Değerlendirmede; yağışlı-kurak dönem geçişinde meydana gelen mevsimsel alan ve hacim değişiminde SPI veE’nin 3 aylık dönemlerinin oldukça yüksek ve belirleyici etkiye sahip olduğu ve daha durağan olmasından dolayıdiğer dönemlere göre yaz mevsimini içeren analizlerde daha iyi sonuçların elde edildiği belirlenmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Comparative analysis of SPI, SPEI, and RDI ındices for assessing spatio-temporal variation of drought in Türkiye
    (Springer Heidelberg, 2024) Yaman Öz, Fatma; Özelkan, Emre; Tatlı, Hasan
    This research presents a comprehensive drought analysis using climate data obtained from 219 homogeneously distributed meteorological stations in T & uuml;rkiye between 1991 and 2022. In this context, Standard Precipitation Index (SPI), Standardized Precipitation Evapotranspiration Index (SPEI) and Reconnaissance Drought Index (RDI) drought indices were used and comparative analysis was made. T & uuml;rkiye. The study demonstrates that below-normal precipitation over extended periods and increasing temperatures have contributed to the increased frequency of meteorological drought events. T & uuml;rkiye's topographic conditions, particularly its location in the Mediterranean basin, significantly influence drought occurrences. It is noted that over the past 20 years, T & uuml;rkiye has been trending towards drier conditions, with rising temperatures reinforcing this trend. The study observes that the moderate drought class range is the most frequently recurring in the SPI, SPEI, and RDI methods utilized. Regarding atmospheric conditions affecting the climate in T & uuml;rkiye, it is observed that increased drought severity stands out prominently in years when the North Atlantic Oscillation is positive. During these years, increased drought severity is evident in the SPI, SPEI, and RDI indices, particularly in winter and autumn, while a wide area experiences drought effects in the summer months. Long-term analyses emphasize that drought periods occur less frequently but have more prolonged impacts, attributed to variations in precipitation patterns from year to year and the influence of rising temperatures due to global climate change. The potential future increase in drought in the Mediterranean basin due to global climate change and T & uuml;rkiye's vulnerability to this situation could have adverse effects on water resources, food security, energy sources, and ecosystems.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Comparative analysis of SPI, SPEI, and RDI ındices for assessing spatio-temporal variation of drought in Turkiye ( Jul, 10.1007/s12145-024-01401-8, 2024)
    (Springer Heidelberg, 2024) Yaman Öz, Fatma; Özelkan, Emre; Tatlı, Hasan
  • [ X ]
    Öğe
    Comparison of Remote Sensing Classification Techniques for Water Body Detection: A Case Study in Atikhisar Dam Lake (Çanakkale)
    (2019) Özelkan, Emre
    Water resources management is one of the most important issues of today. Satellite remote sensinghave been successfully used to detect the presence of water bodies. In this study, four remote sensing methods:(1) normalized difference water index (NDWI), (2) support vector machine (SVM), (3) geographic object-basedimage analysis (GEOBIA) and (4) NDWI supported GEOBIA (GEOBIA_NDWI) were examined for waterbody area detection. For this purpose, Atikhisar Dam Lake, the only water source of Çanakkale central districtof Turkey was selected as study area. As remote sensing data nine multitemporal Landsat-8 Operational LandImager (OLI) multispectral satellite images between 2013 and 2017 were used. For the accuracy assessment,area values extracted from the used methods were tested with in-situ measurement lake area values. The mainissues discussed in this study can be specified as follows: (i) Is pixel-based classification SVM or object-basedimage classification GEOBIA more successful in the water body detection?, (ii) Are the image classificationmethods (SVM and GEOBIA) or the water index (NDWI) more successful in the water body detection? and(iii) What is the contribution of NDWI to GEOBIA_NDWI (GEOBIA_NDWI) classification in the water bodydetection? The results show that meteorological factors and irrigation were influential in lake area variations.NDWI was found to be superior to other methods in determining water body and allowed for better detectionof the lake boundary. Additionally, NDWI made a better separation of the land cover classes adjacent to waterat the border. The object based GEOBIA was better than the pixel based SVM for distinguishing water andother land cover classes adjacent to border. GEOBIA_NDWI lake area results were more accurate than thestandard object-based classification. Mixed pixels out of the lake area was determined less in the NDWI andGEOBIA_NDWI results.
  • [ X ]
    Öğe
    Dar Nehirlerin Sentinel2-A Uydu Görüntüleri ile Belirlenebilirliğinde Havza Hidrojeolojisinin Etkisi: Karamenderes (Çanakkale) Örneği
    (2018) Karaman, Muhittin; Özelkan, Emre; Taşdelen, Suat
    Çizgisel su bileşenlerinin akım yollarının genelde dar olmaları ve bitki barındırmaları, bu tip su bileşenlerinde meydana gelen değişimlerin takibinde uydu görüntülerinin kullanmasında bazı zorluklar oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı Çanakkale- Karamenderes Nehri gibi dar akarsuların 10 metre mekânsal çözünürlüklü multispektral Sentinel2-A uydu görüntüleri kullanılarak belirlenebilirliği ve belirlenebilen nehir çizgisindeki mevsimsel değişimde havzanın hidrometeorolojik koşullarının etkisinin değerlendirilmesidir. Farklı hidrojeolojik dönemlere ait uydu görüntüleri kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada, su bileşenlerinin belirlenmesinde uydu görüntülerinden oluşturulan modifiye edilmiş normalize fark su indisinden (MNDWI) yararlanılmıştır. Uydu görüntüsü analizlerine göre Karamenderes Nehri’nin 102 km uzunluğundaki akım yolu üzerinde; Ocak ayı döneminde su belirlenen nehir çizgisi %59, Nisan ayında su belirlenen nehir çizgisi %26, Eylül ayı döneminde ise %18 seviyesinde belirlenmiştir. Thornthwaite su bütçesine göre havzada su fazlalığının olduğu hidrojeolojik dönemlerde dere yatağında su bulunan alanların 10m’den daha geniş olması nedeniyle, su noksanı olan dönemlere göre uydu görüntüleri ile belirlenebilen nehir yatağı alanı daha fazladır. Bunda havzadaki hidrometeorolojik döngü, tarımsal sulama ve günlük kullanım amaçlı insani etkiler etkendir. Hidrometeorolojik döngüde, yağışlar ve eriyen kar suları debiyi arttırırken, artan sıcaklık, azalan yağış ve yüksek evapotranspirasyon debinin azalmasına neden olur. Kullanılacak uydu görüntülerinin tarihinin havzanın hidrometeorolojik özelliklerine (akım, yağış, sıcaklık, su bütçesi v.b.) göre seçilmesi, dar nehir yatağına sahip su bileşenlerinin belirlenmesindeki başarımı arttırdığı ortaya konulmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    Flood Risk Analysis of Çanakkale-Kepez Town using Analytical Hierarchy Process Method
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Özelkan, Emre; Eren, Esra
    Floods, which are natural disasters of hydrometeorological origin, are one of the most common disasters causing loss of life and property. To reduce the risk of disaster and to be prepared, it is necessary to reveal the flood risk. In this study, the flood risk map of Kepez Township of the Çanakkale Province was produced in geographical information systems environment with the analytical hierarchy process method. In the production of the flood risk map, 8 criteria (slope, elevation, aspect, precipitation, distance to the river, land cover/use, geology and large soil groups) were used. It was determined that 10% of the study area (138 ha) has a very high flood risk and these areas are mostly coastal and agricultural areas. In 2023 and 2024, floods occurred in the areas identified as high risk in the flood risk map produced within the scope of this study. The frequency of floods is gradually increasing with the effect of climate change. In this context, the flood risk map produced in this study will be useful in areas such as urban and regional planning, disaster and risk management, mitigation plans and natural resource management
  • [ X ]
    Öğe
    Güvenilir Haber Almada Uydudan Uzaktan Algılamanın Kullanımı
    (2019) Çağlak, Engin; Özelkan, Emre
    Habercilikte doğru veriyi güvenilir kaynaktan almak esastır. Veri eksikliğinin olduğu bir ortamdayapılan haberin öğeleri de eksiktir. Kitle iletişim araçlarının, istenmeyen etkilerini önlemek veyadoğru bilgiye hızlı ve somut bir şekilde ulaşmak gazetecilik açısından büyük önem taşımaktadır. Bubağlamda uydu teknolojileri bilgi toplamak için en güvenilir araçlardan biridir. Bu çalışmadauydudan uzaktan algılamanın habercilik açısından sağladığı avantajlar geçmişte yaşanan olaylardanörneklerle anlatılmış ve habercilik açısından önemi araştırılmıştır. Çalışmanın evreni geçmişteyaşanmış ve yayınlamış örnek haber incelemeleri ve uydu görüntüleri üzerinden saha çalışmalarıdır.Bu çalışmanın sonucunda, zamanla yarışan habercilik sektöründe, uydu teknolojilerinin habertoplama teknikleri açısından doğru ve hızlı kullanımının gerekliliği ortaya konmaktadır. Aynızamanda bilinçli veya bilinçsiz olarak yapılan dezenformasyona karşın uydudan uzaktan algılamateknolojisinin önemi vurgulanmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hyperspectral Analysis of Grapevine Water Stress
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-29) Özelkan, Emre; Karaman, Muhittin; Candar, Serkan; Özelkan, Ertunga Cem; Örmeci, Cankut
    Viticulture is very sensitive to water stress, which is critical and influenced by all environmental factors, relating to the crop quality and productivity of vineyards. In this study, water stress was examined in veraison and harvest stages for nine different species with spectroradiometric measurements. Leaf water potential (LWP) values from field measurements and original spectra-based (OSB) and continuum removed spectra-based (CRSB) curves were analyzed with correlation and regression analysis to find the highest related wavelengths. The analysis was done for both specific dates of field measurements (i.e. 08.08.2012 and 06.09.2012) and also in aggregate i.e. all measured data. The specific date wavelength-based analysis revealed the “red edge region” as a major water stress indicator. The highest correlated wavelength was found to be 684 nm of CRSB curves with R=0.988. For the aggregate wavelength-based water stress analysis, the “violet and green regions” were identified as the best indicators. The highest correlated wavelength was found to be 410 nm of OSB curves with R=0.820. Furthermore, the Analysis of Variance (ANOVA) testing indicates that the results are significant at relatively high confidence levels. The spectral-based method performed in this study provides fast, flexible, and non-destructive water stress measurements of grapevines when compared to classical methods.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kentleşmenin Tarım Alanları Üzerine Etkisinin Uzaktan Algılama ile İncelenmesi – Çanakkale Örneği
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-07-17) Özelkan, Emre; Sağlık, Alper; Sümer, Sarp Korkut; Bedir, Mustafa; Kelkit, Abdullah
    Bu çalışmada, çok zamanlı uydudan uzaktan algılama ile kent alanlarındaki genişlemenin tarım alanları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalışma alanı Türkiye’nin batısında bulunan ve tarımsal zenginliği ile ünlü Çanakkale ilinin merkez ilçesi olarak seçilmiştir. Öncelikle Landsat uydu görüntüleri coğrafi nesne tabanlı görüntü analizi (GEOBIA) yöntemi ile sınıflandırılarak çalışma alanının güncel arazi örtüsü haritası oluşturulmuştur. Sonrasında yıllar içerisindeki kent ve tarım alanlarındaki değişim tespit edilmiştir. Sınıflandırma işleminde nesnelerin sınıf atanmasında uydu görüntülerinden elde edilen indis görüntüleri (normalize fark bitki örtüsü indisi (NDVI), normalize fark yapılaşma indisi (NDBI), nem stres indisi (MSI), modifiye normalize fark su indisi (MNDWI)) kullanılmıştır. Genel sınıflandırma doğruluğu %85 ve üzeri olarak belirlenmiştir. Elde edilen tarım alanları sınıfı, Çanakkale Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde oluşturulmuş kadastro bilgileri ile doğrulanmıştır ve iyileştirilmiştir. Uzaktan algılama yöntemleri ile elde edilen çok zamanlı alansal değişim verileri, nüfus, ürün miktarı ve verim değerleri ile regresyon analizi kullanarak ilişkilendirilmiştir. Kent alanlarındaki yayılmanın daha çok şehrin bitişiğindeki tarım arazileri üzerine yoğunlaştığı ve baskı yaptığı ve kentleşmedeki yayılma ile tarım alanları arasında yüksek bir negatif korelasyon (r=-0,985) olduğu belirlenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Meteorolojik Kuraklığın Buğday Verimindeki Etkisinin Değerlendirilmesi: Kızılırmak Havzası Örneği
    (Mevlüt AKÇURA, 2025) Öz, Fatma Yaman; Özelkan, Emre; Demirel, Kürşad; Tatlı, Hasan
    Çalışmada, tarımsal üretimin fazla ve tarımsal kuraklığın etkili olduğu Kızılırmak Havzası’nda ekstrem kurak ayların ve yılların belirlenmesi ile tarımsal kuraklık ile buğday verimi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 1991-2022 yılları arasındaki kuraklık – verim ilişkisinin incelendiği çalışmada, havzada oluşan kuraklık koşullarının belirlenmesinde Standartlaştırılmış Yağış Evapotranspirasyon İndisi (SPEI) kullanılmıştır. Kuraklık 1, 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemlerde incelenmiştir. Çalışmamızda havzalar arasında aşırı kuraklık değerleri 1994, 2008, 2014 ve 2016 yıllarındadır. Kısa dönemli (1-3 aylık) kuraklık şiddetinin, özellikle çalışma alanının güneyinde karasal iklimin etkili olduğu Kayseri ve Ürgüp istasyonlarında, buğday verimini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Uzun dönemli (6-12 aylık) kuraklık ise 2007-2014 yılları arasında çalışma alanının güney kesimindeki Nevşehir istasyonunda yüksek korelasyon değerlerine sahip olup, kuraklık şiddetinin arttığı dönemlerde verimde ciddi düşüşler gözlemlenmiştir. Kuraklık şiddeti ve tekrarlama sıklığının, karasal iklim özellikleri, atmosferik koşullar ve artan sıcak hava dalgalarıyla birlikte 2000’li yıllardan itibaren belirgin şekilde arttığı, bu durumun da verim kayıplarına yol açtığı tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, buğdayın yaklaşık hasat zamanı olan Haziran ayına kadar yaşanan 6 aylık meteorolojik koşulların Kızılırmak Havzası’ndaki buğday verimine etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma, kuraklık ve verim arasındaki ilişkinin zamanla değiştiğini ve uzun süreli kuraklık koşullarının tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini göstermektedir
  • [ X ]
    Öğe
    Şeker Sorgum ve Sorgum X Sudanotu Melez Çeşitlerinde Biçim Yüksekliğinin Büyüme Seyri, Kütle Üretimi, C/N Oranı ve Kalite Özelliklerine Etkileri
    (2023) Alatürk, Fırat; Özelkan, Emre; Gürsoy, Önder; Gökkuş, Ahmet; Ali, Baboo; Demirel, Kürşad; Baytekin, Harun
    Bu araştırma, şeker sorgum (SS) ve sorgum sudan otu melezi (SSM) çeşitlerinde farklı biçim yüksekliklerinin kütle üretimi, büyüme seyri, C/N kullanım etkinliği ve hidrosiyanik asit (HCN) içeriği ile yem kalite özelliklerindeki değişimine etkisini tespit etmek amacıyla 2020 ve 2021 yıllarında yazlık ana ürün yetiştirme mevsiminde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Alanında yürütülmüştür. Araştırmada tür ve biçim yüksekliklerine göre zararlı böcek sayılarının yanında, bitkilerin morfolojik ve fizyolojik değişimleri hiperspektral ölçümlerle izlenmiştir. Deneme bölünmüş parseller deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak kurulmuş, ana parselleri çeşitler (erkenci ve geçci olmak üzere ŞS ve SSM?de ikişer çeşit), alt parselleri ise biçim yükseklikleri (30, 60, 90, 120, 150 cm yükseklikte ve fizyolojik olumda biçim) oluşturmuştur. Biçimdeki bitki boyunun artışına bağlı olarak toprak üstü (yeşil ve kuru ot) ve toprak altı (kök) kütlesi ile hücre çeperi bileşenleri (NDF, ADF ve ADL) ve tanen oranı artmış, buna karşılık ham protein, ham yağ, HCN ve mineral element içeriği azalmıştır. Ayrıca yaprakların besin maddesi içeriği sap kısımlarından daha yüksek olmuştur. En fazla böcek zararı ŞS çeşitlerinde (M81-E ve Topper-76) belirlenmiştir. Hiperspektral ölçümler ile verim parametrelerinin bitki indisleri ile tahmin edilebileceği sonucunda varılmıştır. Tüm parametrelerin indisler ile değerlendirilmesi sonucunda, tür özelinde ŞS, çeşit özelinde ise M81-E?nin belirlenebilirliği daha yüksek olmuştur. Araştırma neticesinde, ot verimi ve kalitesi dikkate alınarak, otlatma ve kaba yem kaynağı bakımından tüm çeşitler birbirine yakın özelliklere sahip olmuştur. Fakat incelenen bütün özellikler dikkate alındığında, Nutrima ve M81-E çeşitlerinin ön plana çıkarak yazlık kaba yem üretiminde tercih edilmesi gereken çeşitler olabileceği sonucunda varılmıştır.
  • [ X ]
    Öğe
    Spatial–Temporal Change of a Dam Lake Using Remote Sensing and Meteorological Drought Indices
    (Springer Nature, 2022) Özelkan, Emre
    The devastating effects of drought on nature and all living creatures, starting with a lack of precipitation, are constantly increasing. In this study, the effect of meteorological drought on a water body was investigated. The annual temporal change in the water area of Atikhisar Dam Lake in Çanakkale province, Turkey, and the only water source in the region, was monitored using multi-temporal satellite remote sensing between 1984 and 2020. The areal change of the lake was determined by the Normalized Difference Water Index (NDWI) produced from multispectral Landsat satellite images. The spatial–temporal change of meteorological drought in the region is presented by the cumulative deviation curve. The changes in meteorological drought were examined by the Standard Precipitation Index (SPI) and Standard Precipitation Evapotranspiration Index (SPEI). All remote sensing and meteorological drought analysis were performed according to the 12-month water year calendar. The findings show that the lake area can be determined with approximately 83% accuracy via NDWI, and the cumulative deviation curve indicates that an extraordinary dry period may occur soon. On the other hand, according to SPI and SPEI data, it was determined that the dam lake area is not under the effect of meteorological drought alone. However, due to the lack of evaporation in the region, it was found that SPI was slightly more associated with the areal change of the lake. The ability to exhibit temporal change, view wide areas at one time and easily integrate data from different sources indicate that remote sensing data from satellites is a very efficient tool in drought analysis and water resources management. © 2022, The Author(s), under exclusive license to Springer Nature Switzerland AG.
  • [ X ]
    Öğe
    Sulak Alanlarda Uzaktan Algılama ile Belirlenen Zamansal DeğişimeKuraklığın Etkisinin İncelenmesi: Umurbey Deltası (Çanakkale)Örneği
    (2020) Çakaroz, Derya; Özelkan, Emre; Karaman, Muhittin
    Sulak alanlar dünya ekosisteminin dengesini ve devamlılığını sağlayan yeryüzünün en önemli ve kıymetli parçalarından biridir.Büyük bir sistemin parçaları olan bu alanlar, yer aldıkları sahanın iklimi, su kaynakları ve jeomorfolojik özelikleri gibi çevreselfaktörlere karşı çok duyarlı olmakla birlikte, özellikle kuraklık sorunu ile karşı karşıyadır. Son zamanlarda uzaktan algılama ile sulakalanların izlenmesi, bu alanlara etki eden faktörlerin ve önem derecelerinin belirlenmesi ve sorunların çözümüne yönelik koruma vegeliştirme çalışmaları ağırlık kazanmıştır. Bu çalışmada 2013 ve 2019 yılları arasında yağışlı ve kurak dönem sonlarında Çanakkale ilisınırları içerisinde yer alan Umurbey Deltası’nda yer alan lagünlerdeki su varlığı uzaktan algılama yöntemleri ile belirlenmiş, su ilekaplı alanların alansal değişimlerine meteorolojik ve hidrolojik kuraklığın etkisi incelenmiştir. Çok zamanlı alansal değişiminbelirlenmesinde 15 m mekansal çözünürlüklü Landsat-8 OLI (Operational Land Imager) multispektral pankeskinleştirilmiş uydugörüntülerinden üretilen Modifiye Edilmiş Normalize Fark Su İndisi (MNDWI), meteorolojik kuraklığın belirlenmesinde StandartYağış İndisi (SPI) ve hidrolojik kuraklık için ise evapotranspirasyon ve su bütçesi hesabını içeren Thornthwaite İklim Sınıflamametodu kullanılmıştır. Meteorolojik ve hidrolojik kuraklığın lagün alanına etkileri yağışlı ve kurak dönem sonlarına kadar olacakşekilde aylık ve mevsimlik (1 ve 3 aylık) dönemlerde incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar lagün alanlarındaki değişimde meteorolojikkuraklık kısa inceleme dönemlerinde yağışlı dönemin sonunda daha fazla etkili olmaktadır. Diğer taraftan hidrolojik kuraklığın ise(buharlaşma ve bitki ile su tüketiminin) kurak dönemi içeren tüm inceleme dönemlerinde alansal değişimde daha etkili olduğunugöstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Termal Uydu Görüntülerinden Üretilen Yer Yüzeyi Sıcaklığı ile HavaSıcaklığı İlişkisinin Değerlendirilmesi
    (2020) Türkyılmaz, Murat; Özelkan, Emre; Karaman, Muhittin
    Yer Yüzeyi Sıcaklığı (YYS) yerelden küresele yeryüzündeki arazi örtüsü ve kullanımı değişimlerinin incelenmesinde anahtarparametrelerden biridir. Uzaktan algılama yöntemleri ile termal uydu görüntülerinden üretilen YYS değerlerinin, meteorolojiistasyonlarında ölçülen hava sıcaklığı verileri ile ilişkilendirilmesi ve doğruluğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada farklıyöntemlerle Landsat uydusunun termal verilerinden elde edilen YYS değerlerinin, hava sıcaklığını ne kadar temsil ettiği incelenmiştir.İnceleme alanı olarak Çanakkale İli tercih edilmiştir. Çalışmada, Çanakkale ilinin 1984 ile 2019 yılları arasındaki (2002, 2006, 2012,2017 yılları haricinde) her Temmuz ayında temin edilen 66 adet Landsat uydu görüntüsünün termal verileri kullanılarak çok zamanlıYYS değişimi incelenmiştir. YYS değerleri, atmosferik su buharı içeriği ve hava sıcaklığı gibi girdi parametrelerine ihtiyaç duymadançalışan yöntemlerden Artis & Carnahan Denklemi ve tek kanal yöntemlerinden Radyatif Transfer Denklemi, Tek kanal Denklemi, TekPencere Denklemi ile hesaplanmıştır. Denklemlerin YYS değerlerinin hesaplanması için Landsat uydularının termal verileri, Landsatuydu görüntüleri ile eş zamanlı hava sıcaklık değerleri, Normalize Edilmiş Bitki Örtüsü Fark İndisi (NDVI) ve atmosferik etkenler(yükselen ışınım, alçalan ışınım ve atmosferik geçirgenlik) kullanılmıştır. Hesaplanan YYS değerleri 12 farklı meteorolojiistasyonundan temin edilen eş zamanlı saatlik yersel veriler ile kıyaslanmıştır. Çalışmada gerçekleştirilen uygulama üç adımdasıralanabilir; 1) YYS değerlerinin Artis & Carnahan, Tek Kanal, Tek Pencere, Radyatif Işıma Denklemleri ile hesaplanması, 2)Oluşturulan YYS değerlerinin doğruluğunu belirlemek için meteoroloji istasyonlarından alınan Landsat uydu görüntüleri ile eşzamanlı hava sıcaklık verileri ile karşılaştırılması ve en başarılı yöntemin regresyon - korelasyon analizi ve kök ortalama karesel hata(RMSE) ile belirlenmesi, ve 3) Arazi örtüsü ve kullanımı ve yapısı ile YYS ilişkisinin incelenmesi. Regresyon - korelasyondeğerlerine göre tüm yöntemler birbirine çok yakın çıkmış ve başarı sıralaması Tek Kanal, Tek Pencere, Radyatif Transfer ve Artis &Carnahan şeklindedir. RMSE değerleri yöntemlerin başarı sıralamasının tespitinde daha belirleyicidir. RMSEmin ve RMSEortdeğerlerine göre yöntemlerin başarı sıralaması ise Artis & Carnahan, Tek Pencere, Tek Kanal, Radyatif Transfer Denklemi şeklindedir.YYS değerleri ormanlık alanlar, park alanları ve yeşil alanlarda en düşük değerlere ulaşırken, en yüksek değerlere betonarme ve asfaltyapıların yoğun olduğu kentsel alanlarda ve boş arazilerde ulaşılmıştır. NDVI, YYS ile negatif bir korelasyona sahiptir. Elde edilenbulgular termal görüntülerden üretilen YYS verisinin arazi örtüsünün ve arazi kullanımının yorumlanmasında önemli bir kaynakolduğunu göstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    The comparison of remote sensing indices in the classification of barley and wheat crops
    (Tarım Makinaları Derneği, 2024) Durgut, Aykut; Sümer, Sarp Korkut; Özelkan, Emre
    The rapid population growth and global climate change in the world bring about issues such as food scarcity and hunger. As in many countries, Turkey is also experiencing an increase in the per capita demand for cereals. In our country, wheat occupies the first rank and barley the second rank in terms of the area planted with cereals. Determining the production quantity of critical crops such as wheat and barley in advance, ensuring no loss in their production, and achieving maximum yield have significant impacts on both national and international economic planning and food security. Remote sensing vegetation indices are used to determine and monitor wheat and barley fields. However, since wheat and barley are similar crops and their growing periods are close, it becomes challenging to distinguish them using remote sensing methods. In this study, wheat and barley fields in the provinces of Balıkesir (Edremit and İvrindi districts), Çanakkale (Ezine, Gelibolu, and Gökçeada districts), Manisa (Turgutlu district), Samsun (Yakakent district), Kayseri (İncesu district), Eskişehir (Sivrihisar district), and Yozgat (Sorgun district) were investigated using remote sensing methods in the years 2022 and 2023. The images of the selected fields were obtained between October 1, 2022, and July 31, 2023, from the Landsat 9 OLI-2/TIRS-2 and Sentinel-2 MSI satellites via the cloud-based Google Earth Engine (GEE) platform. From the obtained images, vegetation indices such as NDVI (Normalized Difference Vegetation Index), EVI (Enhanced Vegetation Index), LAI (Leaf Area Index), SAVI (Soil Adjusted Vegetation Index), GCI (Green Chlorophyll Index), GLI (Green Leaf Index), GARI (Green Atmospherically Resistant Index), DVI (Difference Vegetation Index), GNDVI (Green Normalized Difference Vegetation Index), RDVI (Ratio Vegetation Index), TGI (Transformed Vegetation Index), VARI (Visible Atmospherically Resistant Index), MCARI (Modified Chlorophyll Absorption Ratio Index), TVI (Triangular Vegetation Index), NDRE (Normalized Difference Red Edge Index), RECI (Red Edge Chlorophyll Index), and CVI (Chlorophyll Vegetation Index) were generated. This study, which includes a comparative analysis of 17 different indices from two different satellites, aimed to determine which index is the most suitable for distinguishing wheat from barley. As a result, it was found that in the differentiation of wheat and barley fields, the GARI index in June from the Landsat 9 OLI-2/TIRS-2 satellite (f=4.98, p=0.03) and the GLI index in May from the Sentinel 2 satellite (f=624.2, p=0.00) were effective
  • [ X ]
    Öğe
    Uzaktan Algılama ile Belirlenen Baraj Gölü Alanının Zamansal Değişiminin Meteorolojik Kuraklık ile Değerlendirilmesi: Atikhisar Barajı (Çanakkale) Örneği
    (2019) Özelkan, Emre
    Kuraklık meteorolojik kökenli bir doğal afettir ve günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Temelinde yağış eksikliği olarak başlayan kuraklığın doğaya ve tüm canlı hayatına yıkıcı etkileri sürekli olarak artmaktadır. Bu çalışmada Çanakkale Merkez İlçe sınırlarında bulunan ve bölgenin tek su kaynağı olan Atikhisar Baraj Gölü su alanının 1984-2018 yılları arasındaki yıllık zamansal değişimi uydundan uzaktan algılama görüntüleri ile belirlenmiştir ve meteorolojik kuraklığın bu değişime etkisi araştırılmıştır. Bu kapsamda bölgedeki meteorolojik kuraklığın değişimi eklenik sapma eğrisi ve standart yağış indisi (SPI) ile incelenmiştir. Tüm meteorolojik değerlendirmeleri Ekim ayı başında başlayan 12 aylık su yılı takvimine göre yapılmıştır. Gölün alansal değişimi Landsat 8 Operational Land Imager (OLI) multispektral çok-zamanlı uydu görüntülerinden üretilen normalize edilmiş fark su indisi (NDWI) veri seti ile belirlenmiştir. Meteorolojik veriler ile uyumlu olması için, tüm görüntüler 1984-2018 yılları arasında kurak dönemin (su yılının) sonunda elde edilmiştir. Böylelikle 12 aylık su yılı sonundaki meteorolojik kuraklığın NDWI ile belirlenen su alanına etkisi araştırılmıştır. Sonuçlar baraj göl alanı değişiminde bir tek meteorolojik kuraklığın etkili olmadığını göstermektedir. SPI meteorolojik kuraklık indisi değerlerinin eklenik sapma değerlerine kıyasla yıl bazında göl alanı değişimine daha hassas olduğu ve NDWI ile belirlenen göl alanı değerleri ile çok daha yüksek ve anlamlı korelasyonlara sahip olduğu tespit edilmiştir.

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim