Yazar "Özdemir, Cemile" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ÇANAKKALE’NİN TURİZM GELİŞİMİNDE KÜLTÜREL MİRAS DEĞERLERİ(TROAS Uluslararası Turizm Araştırmaları Derneği, 2020) Savaş, Dilanur; Özdemir, CemileTurizm, insanların devamlı yaşadıkları yerden belli bir süreliğine ayrılması; diğer bir ifade ile yer değiştirme hareketi olarak değerlendirilmektedir. Turizm yalnızca deniz, kum ve güneş üçlüsünden oluşan deniz turizmi olarak değerlendirilmemektedir. Turizm talebinin etkisi ile turizm olgusu birçok alt çeşide ayrılarak alternatif turizm çeşitleri ortaya çıkmıştır. Alternatif turizm çeşitlerinden biri olarak değerlendirilen kültürel miras; toplumların geçmişten bugüne biriktirdikleri değerler bütünüdür. Bu değerler toplumların geleceklerine yön vermektedir. Çanakkale ili dekültürel miras turizmi açısından oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, Çanakkale ilinin bu potansiyeline değinilerek kültürel mirasın önemi vurgulanmış ve kültürel miras kapsamında Çanakkale ilinin değerleri üzerinde durulmuştur. Çalışmada, Çanakkale Şehitlik Abidesi, Aynalı Çarşı, Troia Antik Kenti, Parion Antik Kenti, Hamidiye Tabyası, Çimenlik Kalesi, Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi, Assos Antik Kenti, Bozcaada Kalesi, Çanakkale Deniz Müzesi, Çanakkale Saat Kulesi, Çanakkale Arkeoloji Müzesi, Çanakkale Seramik Müzesi’ ne yer verilmiştir. Bu kültürel miras değerleri Çanakkale ili için oldukça önem arz etmekle birlikte bölgenin turizm gelişimini de etkilemektedir. Çanakkale ilinin özellikle Birinci Dünya Savaşı ile anılan bir yer olması ve bünyesindeki Truva Antik kenti, Çanakkale Şehitleri Anıtı, Behramkale, Truva bölgesi, Kilitbahir Kalesi, Conk Bayırı, Mehmetçik Park Anıtı, Kemalyeri Yazıtı ve Aynalı Çarşı gibi kültürel mirası oluşturan unsurların varlığı Çanakkale’nin turizm gelişimini etkilemektedir. Çanakkale bölgesinin kültürel zenginliği, kültürel miras turizmi açısından düşünüldüğünde tüm bu miras değerleri Çanakkale ilinin sosyo-ekonomik yapısını etkilemektedir. Dolayısıyla, bölgenin kültürel unsurlarının iyi bilinmesi, tanıtımının yapılması, kültürel miras turizmine ve insanların ortak geçmişleri hakkında bilgi sahibi olmalarına katkı sağlayacaktır. Bu da Çanakkale’de kültürel miras turizmine olan çekiciliği arttıracaktır. Çalışmanın bu doğrultuda amacÖğe Duygusal Emek ve İşte Var Olamamanın Yenilik Yönetimine Etkisi: İstanbul İlindeki Otel İşletmeleri Üzerine Bir Araştırma(Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, 2023) Eşitti, Bekir; Özdemir, CemileAraştırma, otel işletmelerindeki işgörenlerin duygusal emek ve işte var olamama düzeylerinin yenilik yönetimine etkisini incelemektedir. Bu kapsamda öncelikle duygusal emek, işte var olamama ve yenilik yönetimi arasındaki ilişki ele alınmaktadır. İkinci olarak ise işte var olamamanın duygusal emek ve yenilik yönetiminin boyutları üzerindeki etkisi değerlendirilmektedir. Araştırmanın verileri anket tekniği ile elde edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre işte var olamama, duygusal emek ve yenilik yönetimini olumlu yönde etkilemektedir. Bu çalışmaya göre işletmeler işgörenlerinin duygusal emek ve işte var olamama düzeylerinin farkında olmalıdır. Söz konusu farkındalığı sağlayan işletmelerin işgörenlerinin duygularını anlama, yeniliği yönetme ve sektörde öncü olma bakımlarından başarılı olacakları söylenebilir. Böylece işletmeler olumlu bir kültürel yapı da oluşturacaklardır. Bununla beraber kendisinin duygularının farkında olan işgörenlerin işte var olamama sorununa karşı daha dayanıklı olacakları ifade edilebilirÖğe Duygusal emek ve işte var olamamanın yenilik yönetimine etkisi: İstanbul ilindeki otel işletmeleri üzerine bir araştırma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Özdemir, Cemile; Eşitti, BekirBu tez çalışmasının temel amacı İstanbul ili otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin duygusal emek ve işte var olamama algılarının yenilik yönetimi düzeylerine etkisinin belirlenmesidir. Bu kapsamda, öncelikli olarak konuya ilişkin ilgili alanyazın taraması gerçekleştirilmiş ve araştırma amaçlı hipotezler oluşturulmuştur. Bu kapsamda hazırlanan anket formu ile İstanbul ilinde faaliyet gösteren üç, dört ve beş yıldızlı otel işletmesi işgörenleri üzerinden araştırmanın verileri elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, duygusal emeğin; yüzeysel davranış, derin davranış ve doğal davranış boyutları yenilik yönetiminin; girdi yönetimi, yenilik stratejisi, örgütsel kültür ve yapı ve proje yönetimi boyutlarını aynı yönde etkilemektedir. Ayrıca işte var olamamanın işi tamamlama boyutu, yenilik yönetiminin girdi yönetimi, yenilik stratejisi, örgütsel kültür ve yapı ve proje yönetimi boyutlarını aynı yönde etkilemektedir. Ancak, işte var olamamanın bir diğer boyutu olan işe odaklanamamanın yenilik yönetiminin tüm boyutları ile ters yönlü bir ilişkiye sahip olduğu bulunmuştur. İşte var olamamanın işi tamamlama boyutu ile işe odaklanamama boyutunun, duygusal emeğin tüm boyutları (yüzeysel davranış, derin davranış ve doğal davranış) üzerinden yenilik yönetiminin girdi yönetimi ve yenilik strateji boyutlarını aynı yönde etkilediği bulunmuştur. İşte var olamamanın işi tamamlama boyutu, duygusal emeğin derin davranış ve doğal davranış boyutları üzerinden yenilik yönetiminin örgütsel kültür ve yapısını aynı yönde etkilerken, yüzeysel davranış üzerinden ters yönde etkiye sahiptir. İşte var olamamanın işe odaklanamama boyutu ise duygusal emeğin derin davranış boyutu üzerinden örgütsel kültür ve yapısını ters yönde etkilemektedir. İşte var olamamanın işi tamamlama boyutu duygusal emeği bütün boyutları üzerinden (yüzeysel davranış, derin davranış ve doğal davranış) yenilik yönetiminin proje yönetimi boyutunu aynı yönde etkilerken, işe odaklanamama boyutu yüzeysel davranış üzerinden proje yönetimini ters yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak, işte var olamamanın duygusal emeğin derin davranış ve doğal davranış boyutlarını aynı yönde etkilemektedir. İşte var olamamanın işe odaklanamama boyutu duygusal emeğin doğal davranış boyutunu aynı yönde etkilerken duygusal emeğin yüzeysel davranış ve derin davranış boyutlarını ters yönde etkilemektedir. Sonuç olarak otel işletmeleri, işgörenlerin duygularını yönetmelerine destek olacak motive edici uygulamalar sağlamalıdır. Bu sayede işgörenler duygularını daha iyi yönetecek, işte var olamama problemi ile baş edebilecek ve neticede işletmeye yenilikler gelebilecek bu da işletmenin rekabet avantajı kazanmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda işgörenlerin duygularını yönetmelerine yardımcı olacak eğitim destek programları işletmeler tarafından sağlanabilir.
