Yazar "Öğretmen, Zerrin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dermatomyositis complicated case with muscular hematoma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Aylanç, Nilüfer; Reşorlu, Mustafa; Adam, Gürhan; Karatağ, Ozan; Uysal, Fatma; Öğretmen, ZerrinA 62 years old woman diagnosed with dermatomyositis went to MRI examination because of her left hip pain and on her imaging findings the high signal intensities on iliopsoas, proximal thigh muscles and some pelvic muscles we determined, in addition there was no any contrast enhancement. However, there are haemorrhages on her left psoas muscle. We evaluated these findings as haemorrhagic myositis, which is the rare situation seen during follow up such these patients.Öğe Predicting the Speed of Response to Omalizumab in Chronic Spontaneous Urticaria(Karger, 2024) Keskinkaya, Zeynep; Kaya, Özge; Işık Mermutlu, Selda; Öğretmen, ZerrinIntroduction: Two distinct chronic spontaneous urticaria (CSU) endotypes, IgE-mediated autoallergic and IgG-mediated autoimmune, were defined based on the response patterns to omalizumab. However, the coexistence of IgE and IgG autoantibodies in a subset of patients might complicate the prediction of the treatment outcomes. This study aimed to evaluate the effectiveness and safety of omalizumab in CSU patients, focusing on the factors predicting the response patterns. Methods: This was a retrospective cross-sectional single-center study investigating CSU patients treated with omalizumab for at least 6 months between September 2015 and February 2023. Patients were evaluated regarding demographics, clinical findings, baseline laboratory parameters, treatment outcomes, and side effects. Early and late responders were defined depending on the time for response, within or after 3 months, respectively. Results: Among 82 patients, 75 (91.5%) responded to omalizumab during the first 6 months, classified as early (n = 51) and late responders (n = 24). The IgG anti-thyroid peroxidase (anti-TPO)/total IgE ratio was an independent predictor for determining the speed of response (p < 0.05). Of 29 patients who discontinued omalizumab, 19 (65.5%) experienced relapse with a good response to retreatment (n = 18/19, 94.7%). Early responders relapsed more frequently than late responders (77.3% vs. 28.6%) (p < 0.05). Only mild side effects were observed in a minority of patients (n = 8/82, 9.8%). Conclusion: Omalizumab is an effective and safe treatment in CSU. The IgG anti-TPO/total IgE ratio seems a valuable tool to predict the early and late responders, the former having a higher possibility of relapse upon drug withdrawal.Öğe PSORİASİSLİ HASTALARDA SERUM VİSFATİN DÜZEYLERİ VE ALKOLİK OLMAYAN YAĞLI KARACİĞER HASTALIĞI VARLIĞININ METABOLİK SENDROM VE KOMPONENTLERİYLE İLİŞKİSİ(2018) Dağ, İsmail; Öğretmen, Zerrin; Çakır, Dilek Ülker; Reşorlu, MustafaAmaç: Metabolik sendrom (MS) ve alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH) psoriasisin önemlikomorbiditelerindendir. Visfatin, visseral beyaz yağ dokusundan salınan bir adipokindir. Obezite ve kronikinflamasyon gibi durumlarda düzeyleri yükselir. Çalışmamızda serum visfatin düzeyinin ve NAYKH varlığınınpsoriasis ve komorbiditileriyle olan ilişkisi araştırıldı.Yöntem: Çalışmamızda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji polikliniğine başvuran,psoriasisi olan 80 hasta yer aldı. Hastalar MS’u olan ve olmayan olmak üzere 40’ar kişilik gruplara ayrıldı. 40kişilik kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Hastaların bel çevresi, basen çevresi ölçümleri alındı. Vücut kitleindeksi ve psoriasis alan şiddet indeksi değerleri hesaplandı. Karaciğer ultrasonografisi yapıldı. ELISA yöntemiyleserum visfatin düzeyleri ölçüldü.Bulgular: MS’u olmayan psoriasis hastalarıyla benzer yaş ve cinsiyetteki kontrol grubu serum visfatin düzeyleriaçısından karşılaştırıldığında, psoriasis hastalarında visfatin düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı şekildedaha yüksekti (p<0,001). Ancak MS’u olan ve olmayan psoriasis hastaları serum visfatin düzeyleri açısındankarşılaştırıldığında, iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (p=0,980). Ancak, MS’uolmayan psoriasis hastaları ile sağlıklı kontrol grubu karşılaştırıldığında NAYKH prevalansında anlamlı bir farklılıksaptanmadı (p=0,469). NAYKH, MS’u olan psoriasis hastalarında anlamlı düzeyde daha yüksek saptandıve daha şiddetli seyrediyordu (p<0,001).Sonuç: Psoriasis hastalarında NAYKH prevalansı artmış bulundu fakat MS’u olmayan psoriasis hastalarıylakontrol grubu karşılaştırıldığında NAYKH açısından anlamlı bir farklılık bulunamadı. Bu durum, psoriasistekiartmış NAYKH prevalansının, psoriasiste artmış MS sıklığıyla direk ilişkili olabileceği görüşünü desteklemektedir.Bunun yanı sıra, psoriasis hastalarında serum visfatin düzeyleri anlamlı düzeyde yüksek bulundu ancak buyükseklik MS ve komponentlerinden bağımsızdı. Bu çalışmadan, psoriasisteki serum visfatin düzeylerindekiyüksekliğin, psoriasisteki kronik inflamasyona bağlı olabileceği sonucu çıkarılabilir.











