Yazar "Çan, Gamze" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çanakkale onsekiz mart üniversitesi tıp fakültesi öğrencilerinin öğrenme şekilleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Çan, Gamze; Sert, Berna; Toraman, ÇetinAmaç: Bireylerin nasıl öğrendiklerini öğrenmeleri ve bu sürecin daha verimli hale getirilebilmesi ile ilgili çalışmalar; öğrenen ve öğretenlerin öğrenme yöntemleri konusunda farkındalıklarının önemini ortaya koymaktadır. Yöntem: Bu çalışmada tıp fakültesinin tüm dönemlerindeki öğrencilerin öğrenme stilleri Felder ve Soloman tarafından geliştirilen “Öğrenme stilleri indeksi” kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu indeks, aktif- yansıtıcı, algısal-sezgisel, görsel-işitsel ve sıralı-bütünsel olmak üzere 4 boyut ve her boyutun güçlü dengeli ve orta olmak üzere 3 düzeyi içermektedir. Bulgular: Çalışmaya tüm dönemlerden toplam 900 öğrenci katılmıştır. İndekse göre öğrenme stilleri ile ilgili öğrencilerin hangi boyutta ve düzeyde oldukları değerlendirilmiştir. Öğrenme boyutlarında %22,1 dengeli yansıtıcı, %25,8 dengeli aktif öğrenen olduğu bu boyutta dönemlere göre dağılımının anlamlı olarak farklı olduğu görülmektedir (p=0.001). Aynı şekilde, algısal – sezgisel boyutta dengeli algısal %14,2 ve dengeli sezgisel %25,7 olduğu ve dönemlere göre anlamlı fark olduğu (0.024), dengeli işitsel %15,4, dengeli görsel %22,9 olup işitsel – görsel öğrenme boyutlarında dönemlere göre anlamlı farklılıklar olduğu görülmektedir(p=0.019). Sonuç: Elde edilen sonuçlar hem öğrencilerin hem de eğitmenleri yönlendirmek açısından önem taşımaktadırÖğe Characteristics of health care workers with SARS-CoV-2 at a COVID-19 hospital in Turkiye: Homologous versus heterologous vaccination(Professional Medical Publications, 2024) Alıravcı, Işıl Deniz; Ertekin, Yusuf Haydar; Çan, Gamze; Alkan, SevilObjective: Given the limited studies on types of vaccination and infection rates among health care workers (HCWs) in T & uuml;rkiye, we analyzed the demographic, clinical, and vaccination characteristics as well as the attitudes of HCWs who have been infected with COVID-19. Methods: We retrospectively analyzed demographic and clinical data on breakthrough COVID-19 infections in HCWs from hospital surveillance data collected between April 5, 2020, and November 1, 2022. The comparison was based on four subgroups that consisted of unvaccinated, one-shot-vaccinated, homologous vaccinated, and heterologous vaccinated individuals. Participants who received various combinations of Sinovac/CoronaVac and/or BioNTech/Pfizer vaccines were compared for detection of COVID-19. Results: During a 33-month period of 744 HCWs who contracted COVID-19, women (65.3%) and nurses (28.9%) were the most affected, followed by doctors (25.8%). Of the infected HCWs, only 1.3% required hospitalization, 0.3% required ICU support, and 98.4% were outpatients. By vaccination status, 143 of the HCWs (19.2%) were unvaccinated, 292 (39.2%) were homologously vaccinated, 294 (39.5%) were heterologously vaccinated, 15 (2%) received a single shot, 206 (27.7%) received two shots, and 165 (22.2%) received three shots. All HCWs contracted COVID-19 at a mean of 134- days (range:1-539) after vaccination. While the proportions of homologously and heterologously vaccinated HCWs were similar, the time elapsed from vaccination to contracting COVID-19 varied (mean 143.4 +/- 106.7 vs.126.4 +/- 82.43 +/- 82.43 days). Conclusions: Among both outpatients and inpatients with COVID-19, women HCWs outnumbered men HCWs. HCWs who received homologous vaccination contracted COVID-19 later than those who received heterologous vaccination.Öğe COVID-19 PANDEMİSİNDE ROMANYA SAĞLIK SİSTEMİ(2021) Çan, GamzeCOVID-19 pandemisi ile tüm ülkeler önemli bir sağlık sınavı vermektedir. Bu makalede COVID-19 pandemisi sırasında Romanya’nın uygulamalarına yönelik bilgiler açıklanmaktadır. Romanya ücretsiz devlet tarafından sunulan sağlık hizmetleri yapısından1998 sonrası liberal sisteme geçiş yapmış ve sağlık sigortası sistemi devreye girmiştir. Romanya 65 yaş üstü nüfus oranının %17,8 olduğu, yüksek oranda dış göç veren, sağlık hizmetlerinin ağırlıklı olarak yataklı tedavi hizmetleri ile yürütüldüğü bir ülkedir. Romanya’da COVID-19 pandemisi sürecinde 3 Ocak 2020’de bildirilen ilk vakadan 5Nisan 2021 tarihine kadar 974.375 doğrulanmış vaka ve 24 074 ölüm bildirilmiştir. 22 Mart 2021 tarihi itibariyle toplam 2.918.832 aşı dozu uygulanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü önerileri doğrultusunda önlemler alınmış ve uygulamaya sokulmuşturÖğe Evaluation of medication and herbal product usage habits in the geriatric population: A pilot study from Trabzon Province, Türkiye(Marmara Üniversitesi, 2025) Yaşar, Yeşim Kaya; Ali, Yasemin Altun; Kara, Esra; Eroglu, Ergun Aybars; Renda, Gülin; Çan, Gamze; Sezen, Feride SenaObjectives: Polypharmacy and the uncontrolled use of herbal products increase drug interactions and adverse drug reactions, leading to possible risks for the geriatric population. This study aimed to investigate the medications and herbal products used by geriatric individuals who presented to a family health center in Trabzon province, Türkiye, as well as their related habits and knowledge and information sources. Methods: The study was conducted through face-to-face interviews with geriatric patients who presented to the Yomra Family Health Center in Trabzon between February and May 2019. The questionnaire forms obtained from a total of 236 individuals with appropriate data quality were included in the study. Results: Of the participants, 137 (58.1%) were primary school graduates, whose mean age was 69.23 ± 4.81 years. It was found that 212 (89.9%) of the participants used medications regularly, and 143 (60.5%) of the regular medication users did not remember the name or purpose of at least one medication. The participants used a total of 646 medications, of which 63 (9.7%) were kept under unsuitable storage conditions. It was also determined that 76 (32.2%) of the participants used herbal products, with the most commonly used herbal products being linden and lemon-and-mint tea. Conclusion: Pharmacists can improve the treatment adherence and outcomes of geriatric patients by monitoring their treatment regimens in terms of dose, duration, and drug interactions, while also providing counseling on medications and herbal products, including necessary warnings and instructions. Furthermore, healthcare professionals must be fully aware of the potential health complications arising from the combined intake of herbs and drugs to ensure optimal patient care.Öğe Halk Sağlığı öğrencileri için dersler: Bir grafiğin düşündürdükleri, Sifiliz örneği(2022) Çan, Gamze; Bakar, ÇoşkunBilimsel çalışmalarda çok sayıda bilgi, belge ve istatistik kullanılmaktadır. Ulaşılan bilgilerden nasıl yararlanılması gerektiği başlı başına kanıta dayalı tıp uygulamaları kapsamında değerlendirilir. Bu yazı alana özgü bir bilginin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda analiz yapmak amacıyla hazırlanmıştır.Öğe Pandemi döneminin sınıf içi soru sorma tekniklerine etkisi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Çan, Gamze; Tekin, Murat; Çan, Mehmet Ali; Toraman, ÇetinAmaç: Sınıf içi soru sorma bir eğitim tekniğidir ve tıp eğitiminde de kullanılmaktadır. Pandemi döneminde zorunlu online eğitime geçilmesi eğitimi etkilemiştir. Bu çalışmada pandemi döneminin, tıp eğiticilerini sınıf içi soru sorma teknikleri açısından ne şekilde etkilediğini bulmak amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma tanımlayıcı desende yapılandırıldı. Tıp Fakültesinde eğitici olarak çalışanlardan araştırmaya katılmaya onam verenlere; tanımlayıcı sorular ile Sınıf İçi Soru Sorma Teknikleri Ölçeğinin pandemi öncesi ve sonrası olarak yanıtlanmak üzere anket formunu doldurmaları istendi. Verilerin analizinde ölçümsel veriler ortalama± standart sapma ile ifade edildi. Online ve yüz yüze dönem ölçek puanlarının karşılaştırılmasında normal dağılıma uymayan alt boyut puanları Wilcoxon testi ile, normal dağılıma uyan toplam puan ise paired t testi ile karşılaştırıldı. Bulgular: Altmış üç eğitimci çalışmaya gönüllü olarak katıldı. Pandemi dönemine göre yüz yüze eğitimde soru sorma teknikleri ölçeği puanları anlamlı yüksekti (p [EN] Objectives: Asking questions in the classroom is an educational technique also used in Medical Education. The transition to compulsory online education during the pandemic period has affected education. In this study, it was aimed to find out how the pandemic period affected medical educators in terms of in-class questioning techniques. Methods: Sixty-three educators voluntarily participated in the study. The research was structured in a descriptive design. From those who work as trainers at the Faculty of Medicine to those who gave their consent to participate in the research; They were asked to fill in the questionnaire form to be answered as descriptive questions and the In-Class Questioning Techniques Scale before and after the pandemic. In the analysis of the data, the measurement data were expressed as mean±standard deviation. In the comparison of online and face-to-face scale scores, sub-dimension scores that did not fit into the normal distribution were compared with the Wilcoxon test, and the total score that fit the normal distribution was compared with the paired t-test. Results: Questioning techniques scale scores were significantly higher in face-to-face education compared to the pandemic period (pÖğe Self-medication and associated factors among medical students, Çanakkale, Türkiye(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Kartal, Hakan; Özerdoğan, Özgür; Çan, Gamze; Bakar, CoşkunBackround: Self-medication may cause negative consequences on individuals health. This study aims to estimate the self-medication prevalence among medical students of Ça Onsekiz .. University and determine the related factors with it. Method: This cross-sectional study was conducted in January of 2020 in …. medical school. 331 students participated in the study. The questionnaire consisted of questions about sociodemographic characteristics and self-medication prepared by the researchers with the support of the literature. Results: The prevalence of self-medication among medical students was %83,1. Participants mostly used painkillers / antipyretics (77.3%), vitamins (40.5%) and stomach remedies(24.5%). Those who kept drugs at home for later use, those who used non-prescription antibiotics, and those who stated that they understood the prospectus of drugs had a higher prevalence for self-medication. No significant statistical relationship was found between self-medication and; gender, period, parental education, boarding or daytime reading at high school, reading the prospectus before using the drug, awareness of the term rational drug use, chronic disease status, and self-medication status. Discussion: In this study, self-medication prevalence was found high among medical students. In this regard, starting from the first grade, teachings on rational rational drug use should be reviewed and, qualitative studies should be conducted to reveal the foundation of the high prevalence of self-medicationÖğe The Effect of Occupational Health and Safety Education on Hazelnut Agriculture Workers' Knowledge Levels Related to Physical and Ergonomic Hazards(2023) Tiryaki, Oğuzhan; Çan, Gamze; Topbaş, Murat; Beyhun, Nazım ErcümentObjective: The study aimed at identifying dangers and risks encountered by hazelnut farm workers and exploring the effect of occupational health and safety training about hazelnut farming upon the workers’ knowledge level. Materials and Methods: In this research, which was conducted as an intervention study, the pre-test post-test single-group research pattern was used. Training and brochures were given to 60 hazelnut agriculture employees selected using a random sampling method after the pretest. The change in the current knowledge score was examined statistically with the last test application two weeks later. Results: 53.3% of the participants were male and their average age was 43.0±14.4 years. 60.0% of the participants stated that they had accidents while they were engaged in hazelnut farming and 71.7% of them did not have any training about occupational health and safety previously. Participants’ score of knowledge about physical dangers and risks as to occupational health and safety was 62.7±17.8 before the training while it significantly increased to 79.3±16.3 after the training. It was seen that after the training held; having a previous training, having high educational status, having no accidents previously and being at a young age affected post-test scores significantly. Conclusion: In the study, it was explored that hazelnut farming workers in Trabzon Province lacked knowledge about physical and ergonomic risks in relation to occupational health and safety. For the trainings of the workers; universities, provincial and district directorates of agriculture and agriculture cooperatives can be used.Öğe The Examining of Internet Addiction and its Related Factors in Children Aged 6-18 Years(2021) Çan, Gamze; Günüç, Selim; Topbaş, Murat; Beyhun, Nazım Ercüment; Şahin, Kübra; Somuncu, Büşra ParlakObjective Our research classified variables associated with internet addiction and examined their relations with such addiction. Our study aim was to reveal how variables that may have separate effects on internet addiction predict such addiction as an integral whole. The variables that emerge are important in terms of determining the profiles of internet-addicted individuals and of use as additional indicators of addiction. Materials and Methods The research was designed as a cross-sectional survey. The research data were collected from students at primary, middle, and high schools in the province center of Trabzon in the Black Sea region of Turkey in the 2018 academic year. The measurement tools were applied to 8651 students attending 122 schools from the three academic stages. Data were collected using a survey and the Internet Addiction Scale. Results As a result of the research, children’s current internet addiction status was evaluated and 17% of the children in the sample were determined to be internet-addicted. However, a high level of risk of addiction was also observed (39.8%). Also, variables associated with themes predicting internet addiction, such as ‘ownership of and access to technology,’ ‘the family,’ ‘use control’ ‘activities/hobbies’, ‘peer/friend influence’ and ‘purpose of use’ were established by making particular use of the previous literature, and relations were examined in a holistic manner. Conclusion In the fight against internet addiction risk factors, family, student and environmental factors should be addressed.Öğe The relationship between public health system resilience and psychological resilience: multilevel regression study(Turkish Society of Public Health Specialists, 2025) Çan, Gamze; Kartal, Hakan; Toraman, Çetin; Bakar, CoşkunObjective: This study aims to explore the effect of Public Health System Resilience (PHSR) on the psychological resilience of individuals. To demonstrate this interaction, the study investigated psychological resilience levels of individuals negatively affected by the recently experienced COVID-19 pandemic as a disaster period in the province of Çanakkale. Method: This study was conducted in two stages in April and September 2022. In the first stage, the PHSR Scorecard prepared by the United Nations Office for Disaster Risk Reduction was used to obtain the scores from the Merkez province of Çanakkale and the Bayramiç and Ayvacık districts. In the second stage, a questionnaire for demographic data and the Psychological Resistance Scale was administered to 510 people, including those over 65 years, small business owners, and students (high-school grades 2 and 3). The results were analyzed at two levels and with three different models using the Multilevel Regression analysis. Results: Based on the multilevel regression model formulated for the factors affecting Psychological Resilience, it was found that PHSR was an explanatory or predictor variable for psychological resilience, and a high public health system resilience was associated with a high psychological resilience (Model 1 ß:0,29, p<0,05), (Model 2 ß:0,26, p<0,01) (Model 3 ß:1,05, p<0,01). It was also found that in PHSR interactions, small business owner groups (β =-0,77, t=-2,35, p<0,05) and student groups (β =-1,56, t=4,72, p<0,01) were affected more negatively than the group aged over 65 years. Conclusion: Our study has demonstrated that PHSR effectively enhances individuals’ psychological resilience. © 2025 by the Association of Public Health Specialist.Öğe Trabzon’da 20 Yaş ve Üzeri BireylerdeToksoplazmoz Seroprevalansı(Ankara Microbiology Society, 2021) KarakullukÇu, Serdar; Beyhun, Nazim Ercüment; Kaklıkkaya, Neşe; Köksal, İftihar; Topbaş, Murat; Buruk, Celal Kurtuluş; Çan, GamzeToxoplasma gondii, dünya çapında en yaygın zoonotik parazitlerden biridir. Bağışıklık sistemi sağlam bireylerde enfeksiyonun büyük oranda asemptomatik geçirilmesi, hastalığın farkında olmadan geçirilmesine ve göz ardı edilmesine sebep olmaktadır. Bu çalışmada, 20 yaş ve üzeri bireylerde toksoplazmoz seroprevalansının ve seroprevalans ile ilişkili faktörlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Kesitsel tipteki bu çalışma, 20 yaş ve üstü bireylerin katılımıyla Türkiye’nin yüksek nüfuslu bir kenti olan Trabzon’da gerçekleştirilmiştir. Hesaplanan örneklem büyüklüğü %50 bilinmeyen prevalans, %3 sapma, bir desen etkisi ile 1066 kişidir. Çalışmada kırsal-kentsel, cinsiyet ve yaşa göre tabakalandırma yapıldığı için %40 fire olma olasılığı eklenerek 1500 kişiye ulaşılması hedeflenmiş, toplamda 1502 kişiye ulaşılmıştır. Saha çalışması iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada hane ziyaretleri gerçekleştirilmiş, yüz yüze anket uygulanmıştır. İkinci aşamasında ise anti-Toxoplasma antikorlarını saptayabilmek amacıyla kan alımı işlemi gerçekleştirilmiştir. Serum örneklerinde elektrokemilüminesans immunoassay (ECLIA) yöntemi ile anti-Toxoplasma IgG ve IgM antikorlarının varlığı ve düzeyi araştırılmıştır. Araştırma kapsamında katılımcıların 767 (%51.1)’si kadın, 735 (%48.9)’i erkek olup, yaş ortalamaları 45.7 ± 16.9 yıldır. Katılımcıların %58.8’inde anti-Toxoplasma gondii IgG, %2.3’ünde anti-Toxoplasma gondii IgM seropozitifliği saptanmıştır. Yaş ve vücut kitle indeksi arttıkça toksoplazmoz seroprevalansının arttığı, gelir arttıkça ise seroprevalansın düştüğü gözlenmiştir. Bahçe ve tarla işleri ile uğraşanlarda, hayvancılık yapanlarda, kırsal ilçelerde ikamet edenlerde, medeni durumu evli olanlarda, eğitim düzeyi ilkokul ve altı olanlarda, riskli meslek sahiplerinde, diyabet hastalığı olanlarda ve psikiyatrik rahatsızlığı olanlarda seropozitiflik istatistiksel olarak önemli düzeyde yüksek bulunmuştur. Çiğ et ve süt, yıkanmamış sebze ve meyve tüketimi olanlarda, kedi besleyenlerde ve işlenmemiş su kullananlarda seropozitiflik açısından önemli bir fark saptanmamıştır. Lojistik regresyon modelinde yaş (OR= 1.05; %95 GA= 1.04-1.06) ve bahçe ve tarla işleriyle uğraşmanın (OR= 1.31; %95 GA= 1.03-1.67) bağımsız risk faktörü olduğu, eğitim durumunun ilkokul ve altı olmasının (OR= 1.41; %95 GA= 1.07-1.86) riski artırıcı faktör olduğu tespit edilmiştir. Çalışmamızda, anti-Toxoplasma gondii seropozitifliği dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmalara göre görece yüksek bulunmuştur. Bahçe ve tarla işleriyle uğraşan insanlar toksoplazmoz konusunda bilinçlendirilmelidir. Diyabetik ve psikiyatrik hastalığı olanlarda toksoplazmozun daha sık görülebildiği klinisyenlerce dikkate alınmalıdır.Öğe Tıp Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinde Aşı Kararsızlığı ve COVID-19 Aşısı Olma Durumu(2022) Konuş, Süleyman; Sert, Berna; Bakar, Çoşkun; Çan, GamzeGiriş: Bu çalışmanın amacı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencilerinde aşı kararsızlığı prevalansının ve aşı olma durumunun belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmanın popülasyonunu dönem 1 öğrencisi olan 170 kişi oluşturmakta olup, öğrencilerin %81,2’sine ulaşılmıştır (138 öğrenci). Verilerin analizi için Microsoft Excel ve SPSS programları kullanılmıştır. Grupların karşılaştırmaları için ki-kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p<0,05 düzeyi anlamlı kabul edilmiştir. Araştırmanın yürütülmesi için Etik Kurul onayı ve Tıp Fakültesi Dekanlığından izin alınmıştır. Bulgular: Çalışmamıza katılan 138 öğrencinin yaş ortalaması 18,7±0,8 olup %55,8’i kadındır. Çalışma grubumuzda COVID-19 aşı kararsızlığı prevalansı %10,9 ve aşı reddi prevalansı %0,7 (1 öğrenci) olarak belirlenmiştir. Katılımcıların pozitif test ile doğrulanmış COVID-19 geçirme prevelansı %15,9 olarak belirlenmiştir. Sonuç: Araştırmada aşıya yönelik tereddüt düşük de olsa görülmüştür. Hekimlik yapacak öğrencilerden bu konuda savunuculuk beklenmektedir. Bunun için öğrenciler yeterli bilgi ve olumlu düzeyine ulaşmış olmalıdırlar. Bu nedenle tıp eğitimi programına 1. sınıftan itibaren bir hekimlik değeri olarak aşı ile ilgili dersler ve yaşam savunusuna yönelik projeler eklenmeli, böylece konuyla ilgili bilgi düzeyinin arttırılması ve olumlu tutum ve davranışlar desteklenmelidir.Öğe Water/fluid intake in students and influencing factors(Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2021) Somuncu, Büşra Parlak; Topbaş, Murat; Şahin, Kübra; Gündoğmuş, Cansu Ağrali; Üstundağ, Medine Gözde; Dilaver, İrem; Bostan, Yusuf Emre; Çan, GamzePurpose: The aim of this study was to investigate the water/fluid intake patterns of students and affecting factors. Materials and Methods: In this cross-sectional study, water/fluid intake and affecting factors among 4922 students studying in primary, secondary and high schools in Ortahisar district of Trabzon province in 2017-2018 academic year were investigated. As the data collection tool, a questionnaire form evaluating sociodemographic characteristics and water/fluid consumption patterns was used. Results: The plain water intake of the students was determined as 1199 ± 572 mL/day and the total fluid intake was found as 1611 ± 688 mL/day. In addition, it was revealed that daily fluid intake of 2098 (62.6%) of the students was below the sufficient amount advised by National Academy of Medicine (NAM). It was found that the amount of daily fluid intake of boys, older children, those whose maternal education level is high school or low, those who have maximum two siblings, and those who are not engaged in sportive activities was inadequate. Conclusion: Daily fluid intake of more than half of the students is below the amount advised by NAM for children by age and gender groups. Considering the possible adverse consequences of this situation on health, it is suggested that appropriate interventions should be made to increase fluid intake of children.
