Yunanistan yerel yönetimlerinde azınlıkların temsil sorunu: Gümülcine Belediyesi örneği

Abstract

Azınlık konusu Lozan Antlaşmasından sonra sürekli Yunanistan'ın gündeminde kalmıştır. Azınlıklar sürekli baskı altında tutulmuşlar, asimile edilmeye çalışılmışlar ve temsil hakları ellerinden alınmaya çalışılmıştır. Yunanistan ile Türkiye arasında yapılan karşılıklı mübadele antlaşması sonrası, Batı Trakya'da kalan Müslüman azınlık, Yunanistan'ın tanıdığı resmi tek azınlık olması ve Türkiye ile bağı bulunması sebebi ile belirtilen problemlerin hepsini yaşamıştır. Çıkarılan yasalarla önce, derneklerinde "Türk" kelimesi bulunması yasaklanmış, daha sonra 1990 yılında çıkarılan seçim yasası ile ise azınlığın nüfusundan daha yüksek bir seçim barajı getirilmiş ve azınlığın bağımsız veya kendi partisi ile meclise girmesi engellenmiştir. Araştırmanın örneklemi olarak Müslüman azınlığın yoğun olarak yaşadığı Gümülcine belediyesi seçilmiştir. Araştırmanın konusu azınlıkların yerel yönetimlerde temsiliyet sorunudur. Araştırmanın tasarımı "Gümülcine belediyesinde azınlıklar yeterince temsil edilmekte midir?" problemi üzerine kurulmuştur. Araştırma ile amaçlanan azınlıkların kendilerine en yakın yerel yönetim birimi olan, belediyelerde temsil edilip edilmediklerini bulmak ve aldıkları hizmetleri değerlendirmektir. Araştırma nitel bir araştırma olarak yapılmıştır. Araştırma geleneği olarak örnek olay araştırması tercih edilmiştir. Veriler görüşme tekniği kullanılarak toplanmış, daha sonra ses kayıtları yazıya geçirilerek kodlanmış ve MAXQDA Analytics Pro 2022 nitel analiz programı ile çözümlenmiştir. Son olarak da araştırmanın bulguları sonucunda, azınlıkların temsiliyet sorunu olduğu ve diğer bölgelere kıyasla daha az gelişmiş bölgelerde yaşadıkları ve aynı seviyede hizmet almadıkları sonucuna varılmıştır.

The minority issue has always been on the agenda of Greece after the Treaty of Lausanne. Minorities were constantly oppressed, they were tried to be assimilated and their representation rights were tried to be taken away from them. After the mutual exchange agreement between Greece and Turkey, the Muslim minority remaining in Western Thrace experienced all the problems mentioned before, since it is the only official minority recognized by Greece and has ties to Turkey. Firstly, the use of the word "Turkish" is banned in associations with the enacted laws, and then with the election law enacted in 1990, an election threshold higher than the population of the minority was introduced and the minority was prevented from entering the parliament independently or with its own party. The municipality of Komotini, where the Muslim minority lives intensely, was chosen as the sample of the research. The subject of the research is the problem of representation of minorities in local governments. The study's design was founded on the question, "Are minorities adequately represented in local governments?". The aim of the research is to find out whether minorities are extended in municipalities, which are the closest local government units, and to evaluate the services they receive. The research was conducted as qualitative research. As a research tradition, case study research was preferred. The data were collected using the interview technique, then the audio recordings were transcribed, coded and analyzed with the MAXQDA Analytics Pro 2022 qualitative analysis program. Finally, as a result of the findings of the research, it has been concluded that minorities have a problem of representation and live in less developed regions compared to other regions and do not receive the same level of service.