Çanakkale Savaşlarında Kireçtepe muharebesi (06-16 ağustos 1915)

Abstract

Birinci Dünya Harbinin en kanlı ve en çetin muharebelerine sahne olan Çanakkale Cephesinde İtilaf güçleri, 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçemeyerek mağlup olmuşlar, hiçbir şey umulduğu gibi gitmemiş ve hatta bu planlı saldırıda donanmanın üçte biri kullanılamaz hale gelmiştir. 25 Nisan kara harekâtı sonunda yarımadanın kuzey bölgesinde en stratejik nokta olan Conkbayırı ve çevresini ele geçirememiş, çok fazla zayiatın yanı sıra bölgeye hâkim tepeleri zapt edemeyerek yükseklere konuşlanamamış ve harekâtta üstünlük ve moral kazanamamışlardır. İkinci aşama olarak Anafartalar Ovası sahillerine çıkarma yapmayı planlamışlar, bu harekât için gerekli olan malzemeleri ve mühimmatları gemiler vasıtasıyla sahile indirmişler, bütün hazırlıklarını tamamlamışlar ve artık harekâta hazırdırlar. Asıl amaçları olan İstanbul'a giden yolda, burada bulunan birçok tepenin mutlaka ele geçirilmesi gerekiyordu. Son umutlarını, planlarını uygulamaya koymuş, 6-7 Ağustos 1915 günlerinde Anafartalar Ovasına yeni bir çıkarma yapmışlardır. Çıkarma sonrası harekâtlarını geliştirmek isteyen İngiliz birlikleri, geride kalan sol kanat hattını ilerletmek ve Kireçtepe'yi alarak kuzeyden itibaren Yukarı Kapanca-241 Rakımlı Tepe-Kavak Tepe hattını ele geçirmek niyetine girmişlerdir. Kireçtepe Sırtlarını muharebelerin başladığı günden itibaren donatımı zayıf seyyar jandarma taburları savunduğundan, yoğun bir direnişle karşılaşmadan az bir zayiatla Tuzla Gölü çevresinde yerleşmeyi başardılarsa da Türk Tarihine yön veren bir askeri liderin M. Kemal Atatürk'ün, bu cephede doğuşu ve vatanı için canını hiçe sayan Türk Askerinin destansı mücadelesi sayesinde emellerine ulaşamamışlardır.

In the Gallipoli Campaign, which witnessed the bloodiest and toughest battles of the First World War, the Alliance forces were defeated by not crossing the Dardanelles on March 18, 1915, nothing went as expected, and even a third of the navy became unusable in this planned attack. At the end of the 25 April land operation, They could not seize Conkbayırı and its surroundings, which is the most strategic point in the northern part of the peninsula. In addition to many casualties, they could not capture the dominant hills in the region and they could not be positioned high ground and they could not gain superiority and morale in the operation. As a second stage, they planned to land on the shores of Anafartalar Plain. The materials and ammunition required for this operation were unloaded to the shore by ships. They have completed all their preparations and and they were ready for the operation. On the way to Istanbul, which was their main goal, many of strategic the hills here had to be seized. They put their last hopes into practice, their plans and they made a new landing on Anafartalar Plain on 6-7 August 1915. The British troops, who wanted to improve their operations after the landing, intended to advance the left wing line and seize the Upper Kapanca-241 Altitude Tepe-Kavak Tepe line from the North by taking Kireçtepe. Since the Kireçtepe Hills were defended by the mobile gendarmerie battalions with weak equipment since the beginning of the battles, they managed to settle around Tuzla Lake with few casualties without encountering intense resistance, but the Turkish history of one of the military leaders, M. Kemal Atatürk, who risked his life for his birth and homeland on this front. Thanks to the epic struggle of his soldiers, they could not achieve their goals.