Cumhuriyet Dönemi Tütün ve Sigara Kaçakçılığı Bağlamında Suriye Sınır Güvenliğine Bakış (1923-1940)

Abstract

Tütünün Osmanlı Devletine girişi ve kârlı bir tarım ürünü olarak görülmesi kaçakçılığı da beraberinde getirmiştir. Osmanlı Devleti tütün tarımında, Avrupalı devletlerin denetimiyle birlikte kaçakçılığın çözümü için silahlı önlemler başta olmak üzere değişik politikalar geliştirilmiştir. Ancak sorunun çözümüne yüzeysel olarak bakıldığı için çözümden öte yeni sorunları da ortaya çıkarmıştır. Cumhuriyet döneminde tütün tarımının geliştirilmesi, milli ekonomi politikaları içerisinde yer aldığı için kaçakçılık sorununun çözümü de önemli konular arasında görülmüştür. Ancak devletin ekonomik gücüyle orantılı olarak geliştirilebilen sınır güvenliği sorunu kısa vadede çözülememiştir. Bu durum Türkiye’de sınır kaçakçılığını ve kârlı görülen bu uğraştan faydalanmak isteyen grupları ortaya çıkarmıştır. Kaçakçılık yapan kişilerin bunun dışında diğer yasa dışı oluşum ve eylemlerde de bulunması yaygın bir kullanıma sahip olan tütün kaçakçılığını ön plana çıkarmıştır. Kaçakçılar zamanla kendilerine has yöntemler geliştirmekle birlikte, bu tecrübelerini etrafına, yoğun olarak da ailesine aktararak bu olguyu gelenekselleştirmiştir. Sorunun en önemli boyutu ise kaçakçılık ve eşkıyalık yaklaşımlarının paralel olarak ilerlemesidir. Atatürk Dönemi Tütün ve Sigara Kaçakçılığı (1923-1938) başlıklı tez çalışmamdan genişleterek hazırlamış olduğum makalemde kaçakçılık, kaçakçılık güzergâhları, kaçakçıların profilleri, eşkıyalığın kaçakçılığa etkileri ve sorunun çözüm arayışları incelenmeye çalışılmıştır.

The entry of tobacco into the Ottoman Empire and its realization as a profitable agricultural product has brought smuggling in its wake. Several different policies have been developed in Ottoman tobacco cultivation under the surveillance of European powers to cope with smuggling, among them armed measures being primary. However, as the solution of this problem was handled only superficially, newSince the development of tobacco cultivation had a place within national economic policies during the Republican period, a solution to the problem of smuggling was also seen among significant issues. However, the problem of border security, which can only be developed in proportion to a state’s economic power, could not be solved in the short term. This case has led to the emergence of border smuggling in Turkey and groups desiring to exploit this occupation that seemed profitable. People occupied with smuggling also getting involved in other illegal entities and activities have caused tobacco smuggling to be brought into the forefront. As the smugglers developed unique techniques in time, they have traditionalized this phenomenon by transferring these experiences to people around themselves, especially to their families. The most important dimension of this problem is that approaches to smuggling and banditry have proceeded together in a parallel manner. In this paper prepared and expanded from my dissertation titled Tobacco and Cigarette Smuggling During the Atatürk Period (1923-1938), smuggling, their routes, profiles of smugglers, the impact of banditry on smuggling and solution seeking to this problem have been examin.