Baba, Gürolİrfanoğlu, Eren2025-01-262025-01-262014https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=sY7m19PfcL6F1NUw-cr80HCehSKW8lpk69tjANELFMlupwRZzoRpZgY2A-rN4ZHShttps://hdl.handle.net/20.500.12428/10944Sosyal Bilimler Enstitüsü, Disiplinlerarası Bölgesel Araştırmalar Ana Bilim DalıBölgeler ve bölgeselcilik her geçen gün sosyal bilimler literatüründe popülerlik kazanmaktadır. Öte yandan dünyanın küreselleştiği ve dolayısıyla standartlaştığı tartışmaları da yoğun bir şekilde devam etmektedir. Dünyanın küreselleşmesi gerekirken, dünya daha da bölgeselleşmektedir. Çalışma bu tartışma içerisinde bölgeselleşmeyi globalleşmenin bir parçası olarak değerlendirmektedir. Bölgeselleşmenin temelinde ise bölgesel algıların varlığına değinilmektedir. Bölgeselleşmeyi globalleşme içerisinde elzem kılan ise bölgesel algıların bölgeden bölgeye farklılık göstermesidir. Bölgeselciliklerin oluşmasındaki temel neden ise söz konusu bölgesel algılardır. Bölgeler, uluslararası sistemden soyut yapılar olmasalar da birbirlerinden farklı algılara sahiptirler. Uluslararası sistem bu farklı algılara sahip bölgelerin birleşmesinden oluşmaktadır. Bu çerçevede çalışmanın cevap aradığı soru ise tüm dünyayı etkileyen bir olay ya da sürecin, farklı bölgesel algılara sahip olan bölgelerde nasıl karşılanacağıdır. Soğuk Savaş, bu sorunun cevabına örnek olabilecek bir süreçtir. Soğuk Savaş'ın başlamasıyla birlikte bölgeler temelinde kayda değer algısal benzerlikler gözükmektedir. Bu algısal benzerlikler söz konusu bölgeler içerisindeki bölgeselcilik yapılarının da birbirlerine benzemesi sonucunu doğurmuştur. Bu benzer algıların nedeni ise bölgelerin geçmişlerinde ve iç dinamiklerinde aranmalıdır. Bu bağlamda çalışma, Soğuk Savaş sırasında algısal yönden benzerliklere sahip olan Latin Amerika, Güneydoğu Asya, Afrika ve Ortadoğu bölgelerini Üçüncü Dünya Bölgeselciliği çatısı altında incelemektedir. Söz konusu bu dört bölge Soğuk Savaş sırasındaki algısal benzerliklerine hegemonik etki geçmişleri ve ülkelerarası etkileşim şekilleri dolayısıyla sahip olmuşlardır. Ancak bu bölgeler içerisinde Ortadoğu farklı bir pozisyona sahiptir. Ortadoğu'nun farklı pozisyonu hegemonik etki ve ülkelerarası etkileşim şekillerindeki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Latin Amerika, Güneydoğu Asya ve Afrika bir süreç içerisinde üçüncü dünya bölgesi formuna ulaşırken Ortadoğu bir dönüşüm geçirirerek daha kısa bir sürede bu forma ulaşmıştır.Day by day, the terms region and regionalism gain popularity in social sciences literature. On the other hand discussions about World's globalization and thus standartization are intencely prevailing. While World is supposed to be globalized, it even regionalized more. However the study considers regionalization as a part of globalization. It also argues that regional perceptions rest in the very base of regionalization. The thing makes regionalism necessary in globalisation is the differentiation of regional perceptions from region to region. The very reason for regionalism is these regional perceptions as well. Therefore the countries in the same region have tendency to cooperate. Although regions are not abstract structures from international system, they have different perceptions. International system accounts for these regions which have different perceptions. In that sense, the question that study seeks for is how the regions with different perceptions react to an incident or a process. Cold Word is a process which can be an example for the answer of that question. With the begining of the Cold War, perceptual similarities prevailed in the regional base. There perceptual similarities caused to regionalism structures within aforesaid regions to be paralel with each other. The reason for these perceptual similarities should be sought in regions' history and internal dynamics. In that sense, study examines Latin America, Southeast Asia, Africa and Middle East which shared similar regional perceptions in terms of Third World Regionalism during the Cold War period. Aforesaid regions had perceptual similarities during the Cold War period because of hegemonic influence and interaction between states. However, Middle East among these regions have a different position. Middle East had some differences in terms of hegemonic influence and interaction between states. While Latin America, Southeast Asia and Africa had third world region structure by a process, Middle East in a short time became a third world region thanks to the metamorphosis it had.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessUluslararası İlişkilerInternational RelationsBölgesel algılar çerçevesinde üçüncü dünya bölgeselciliği; Ortadoğu'nun metamorfozuThird world regionalism in terms of regional perceptions; Metamorphosis of Middle EastMaster Thesis1113384055