Ağır, Abdullah MesutSolak, Kürsat2025-01-272025-01-2720132148-08772717-6517https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/172243https://hdl.handle.net/20.500.12428/19355Kızıl Deniz ve Akdenize komşu olan Memlûk Devleti aynı zamanda Uzak Doğu ile Avrupa arasında uzanan ticaret güzergâhı üzerinde kilit konumda bulunmaktaydı. Sahip oldukları bu konum, Memlûkler için bir yandan avantajken öte yandan değişik siyasi güçlerin hedefi olabilmesi sonucunu da doğuruyordu. Bu yüzden Memlûkler, karada ve denizde sağlam durmak durumundaydılar. 1250 ila 1517 arasında Mısır ve Suriye başta olmak üzere varlık gösteren Memlûkler için Doğu Akdeniz, Anadoludaki güçler ve Avrupalılarla kurulan siyasi ve ticari münasebetlerin mühim bir havzasıdır. Memlûklerin Doğu Akdeniz politikasının, ülke topraklarını genişletmekten çok, bu toprakların müdaafası amacına münhasır olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum 15. asırda değişiklik gösterir. Bu yüzyılda Alâiyenin satın alınması, Kıbrıs ve Rodos Seferleri, Memlûkler için önceki asırların tersine Doğu Akdenizde muharip olunan yıllardır. Bununla beraber söz konusu muharip tavır, aynı asrın sonlarından devletin yıkılışına kadar yine etkisini yitirir. Makalemizde bu çerçevede, Memlûklerin Doğu Akdeniz politikası; Haçlılar, Anadolu Beylikleri, Kıbrıs ve Avrupalılar ile münasebetleri ele alınacaktır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessTarihMemlûkDevleti'nin Doğu Akdeniz'deki Önemli Siyasî FaaliyetleriOther1114107130172243