Akyürek, Yunus2025-01-272025-01-2720183023-7661https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/304913https://hdl.handle.net/20.500.12428/19925Cahiliye dönemi Kureyş kabilesi, dar anlamda eklektik bir kültür havzasınınmerkezinde yer almasına rağmen doğru bilgi, evrensel hukuk,ahlak ve erdem gibi bir toplumu inşa ve dizayn eden, onu ayakta tutanönemli normların birçoğundan mahrum bulunuyordu. Coğrafi konumuve tarihi arka planı bir tarafa, Hz. İbrahim ve oğlu İsmail’den sonraMekke’ye bir elçi gönderilmemesi Kureyş’in bu ortak değerlerden niçinuzak kaldığını genel anlamda açıklar mahiyettedir. Diğer taraftanMekke şehrinde, Hicaz ve çevresindeki Yahudi ve Hristiyan bilginlerin,teolojik anlamda herhangi bir faaliyeti de söz konusu değildir. Bu vebenzeri nedenlerden hareketle putperest Arapların lideri konumundakiKureyş toplumunun Son Peygamber ile kavramsal bir bilgiye sahipolmadığı söylenebilir. Dolayısıyla toplumun kendi bilgi, algı ve inanışındankaynaklı bir peygamber beklentisi bulunmamaktadır. Ancak ticarifaaliyetler, siyasi ilişkiler ve kültürel alışverişe bağlı olarak Hicazve çevresindeki yabancı din ve kültür mensupları ile ilişkiye giren bazıKureyş mensuplarının bu hususta birtakım duyumlar aldıkları kaynaklardageçmektedir. Fakat bu duyumların toplumun genelinde bir peygamberbeklentisine dönüşmediği açıktır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessDin BilimiSiyer ve İ??slâm Tarihi Kaynaklarına Göre Cahiliye Dönemi Kureyş Toplumunun Bir Peygamber Beklentisi Var mıydı?Article132339362304913