Endoskopi- kolonoskopi işleminde propofol aralıklı doz uygulanması ile propofol infüzyonunun göz içi basıncı ve hemodinami üzerine etkisinin karşılaştırılması

Giriş ve Amaç: Üst ve alt gastrointestinal sistem hastalıklarının tanı ve tedavisinde endoskopik girişimler önemli bir yöntem olarak yer almaktadır. Endoskopik girişimler, hasta için aşırı rahatsız edici ve ağrıya neden olabilen invaziv işlemlerdir. Bu işlemlerin sedasyonsuz yapılması durumunda uygulayıcı ve hasta için hem konforsuz olmakta hem de düşük oranlarda mortaliteye neden olmaktadır. Sedoanaljezinin amacı, işlem sırasında rahat ve koopere olmak, kardiyak ve solunumsal stabilitede işlemi tamamlamaktır. Propofol, düşük dozlarda sedasyon sağlayan bir ilaçtır. Çalışmamızda amaç, girişimlerde propofolün aralıklı doz uygulanması ile propofol infüzyon uygulamasının göz içi basıncı ve hemodinami üzerine etkisini karşılaştırmaktır. Materyal ve Metot: Çalışmamız 3.basamak hastanemize 01.09.2018 ile 01.11.2019 tarihleri arasında başvuran ve endoskopi-kolonoskopi işlemi yapılmış, fiziksel durumu ASAI-III'e uyan, 18-70 yaş arası, elektif endoskopi ve kolonoskopi uygulanmış 93 hasta alındı. Çalışmamız tek merkezli ve retrospektif olarak yapıldı. İstatistiksel anlamlılık için p<0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: Olguların 46'sına propofol infüzyon şeklinde verilirken, 47'sine aralıklı doz uygulaması yapıldı. İnfüzyon grubunda olguların %56,5'i erkek ve aynı şekilde aralıklı doz grubunda %57,4'ü erkek idi. İnfüzyon ve aralıklı doz grubunda yaş ortalamasına ve BMI açısından istatistiksel anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). İnfüzyon verilen grupta uyanma süresi ve işlem süresinin anlamlı olarak kısa olduğu görüldü. Uygulanan ilaç dozu infüzyon grubunda daha düşüktü. Aralıklı propofol verilen grupta yan etkilerin daha fazla olduğu görüldü. İki grup arasında işlem süresi boyunca göz içi basıncında anlamlı fark tespit edilmedi.İki grup arasında ortalama, sistolik ve diyastolik kan basıncı açısından anlamlı fark görülmedi. Uygulayıcı memnuniyetinin, her iki grup arasından benzer şekilde bulunuldu. Sonuç: Endoskopik girişimler için sedoanaljezi uygulamasında, aralıklı doz uygulaması ve infüzyon şeklinde uygulamanın yan etkiler açısından göz önünde bulundurulması; stabil olduğu düşünülmeyen hastalarda infüzyon şeklinde uygulamanın daha ön planda düşünülmesi gerektiği; göz içi basınç açısından ise farklılık göstermediği bu nedenle rahatlıkla iki uygulamanında kullanılabilir olduğu görüldü.

Introduction and Aim: Endoscopic approaches are important methods in the diagnosis and treatment of upper and lower gastrointestinal system diseases. Endoscopic approaches are invasive procedures that can cause excessive discomfort and pain for the patient. If these procedures are performed without sedation, it is uncomfortable for both the practitioner and the patient and causes low rates of mortality. The purpose of sedoanalgesia is to be comfortable and cooperative during the procedure and to complete the procedure in cardiac and respiratory stability. Propofol is a drug that provides sedation in low doses. The aim of our study is to compare the effects of propofol infusion with intermittent dosing of propofol on intraocular pressure and hemodynamics in procedures. Materials and Methods: 93 patients, who applied to our tertiary care hospital between 01.09.2018 and 01.11.2019, who underwent endoscopy-colonoscopy, whose physical status complied with ASAI-III, aged 18-70 years, and who underwent elective endoscopy and colonoscopy were taken. Our study was done single-centered and retrospectively. For statistical significance p< 0.05 was accepted. Findings: 46 of the cases were given propofol as infusion, while 47 were administered intermittent doses. 56.5% of the cases were male in the infusion group and 57.4% were male in the intermittent dose group. There was no statistically significant difference in infusion and intermittent dose groups in terms of mean age and BMI (p> 0.05). In the infusion group, the awakening time and the procedure duration were found to be significantly short. The drug dose applied was lower in the infusion group. It was observed that the side effects were more common in the group who were given intermittent propofol.No significant difference in intraocular pressure was detected between the two groups during the procedure. There was no significant difference between the two groups in terms of mean, systolic and diastolic blood pressure. Practitioner satisfaction was found similar between both groups. Conclusion: It was observed that for the application of sedoanalgesia in endoscopic procedures, intermittent dosing and infusion administration should be considered in terms of side effects; the application of infusion should be considered more in the foreground in patients who are not considered to be stable; it did not differ in terms of intraocular pressure, so it can be easily used in two applications.