ŞÂİRİN ŞİİRİ/Nİ MÜDÂFAASI

[ X ]

Tarih

2013

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Edebiyat ortamında edebî ürünlerin ve şahsiyetlerin değerlendirilmesi, olumlu ya da olumsuz yönlerinin ortaya konması tenkid ameliyesi olarak görülmüştür. Bu ameliye, modern zamanlarda çok yaygınlaşmış olmakla birlikte klasik Osmanlı edebiyatında da dikkate alınacak ölçüde var olmuştur. Şuarâ tezkireleri tenkidin en belirgin şekilde ortaya konduğu eserlerdir. Tezkire yazarı, biyografisini verdiği şahsiyetin eserleriyle ilgili orijinal ve döneminin sanat-edebiyat algısını yansıtan değerlendirmeler yapar. Tezkireler dışında da şahsî olarak edebî tenkidin yapıldığını söylemek mümkündür. Tanzimat döneminden itibaren şahsî tenkitlerin, birinci şahıs edebiyatı olan mektup marifetiyle yapıldığı bilinen bir gerçektir. Mesela Nâmık Kemal'in, Ziya Paşa'nın Harâbât adlı antolojisi için yazdığı Tahrib-i Harâbât ve Takib adlı tenkid eserleri mektup şeklindedir. Klasik Osmanlı edebiyatında da benzeri durumları görmek mümkündür. Bu yazıda, ilki şâirlere hakâret eden bir idâreciye cevâp olmak üzere, diğeri bir şâir tarafından, sanatına yöneltilen asılsız tenkidlerden şikâyet bâbında bir dostuyla paylaşmak üzere yazılmış iki mektup konu edinilmiştir. İki ayrı kişiye ait bu mektuplarda yazarlar adeta nefsî müdafaa yapmışlardır. Mektuplarda, dönemin hem dînî hem de örfî şiir algısını görmek mümkündür. Yazar, şâirlere yönelik bir hakârete cevap verirken, şiirin, dindeki yerini dînî argümanlarla açıklar. İkinci mektupta da dönemin edebiyat piyasasıyla ilgili olarak şâirlerin rakiplerini yıpratmak için bazı entrikalar çevirdikleri görülmektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tarih, Edebiyat

Kaynak

Turkish Studies (Elektronik)

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

8

Sayı

9 b

Künye