Fizik muayene testleri ile ultrasonografik ölçümlerin zor havayolunu öngörmedeki tanısal değerlerinin karşılaştırılması
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Amaç: Zor havayolunu öngörmede altın standart bir test olmaması nedeniyle fizik muayene testlerini ve ultrasonografi ölçümlerini kıyaslayarak kullanımı kolay ve duyarlılığı yüksek belirteçleri saptamayı amaçladık. Yöntem: Bu prospektif, tek kör çalışma, 18-60 yaş arası ASA I-III sınıfındaki genel anestezi altında elektif cerrahi geçiren endotrakeal entübasyon uygulanan 110 hastayı kapsamaktadır. Preoperatif değerlendirmede demografik veriler ve ASA sınıfı kaydedilmiştir. Zor entübasyonu öngörebilecek fizik muayene parametreleri değerlendirilmiştir. Ultrasonografik incelemede, çeşitli anatomik noktalar arası mesafeler ve yapısal özellikler ölçülmüştür. Entübasyon süresi, deneme sayısı, stile kullanımı, krikoid bası gereksinimi ve Cormack-Lehane sınıflaması kaydedilmiştir. Hastalar zor laringoskopi ve zor entübasyon açısından değerlendirilmiştir. Zor laringoskopi veya entübasyon görülen vakalar zor havayolu olarak tanımlanmıştır. Fizik muayene ve ultrasonografi sonuçlarının zor havayolu ile ilişkisi, Mann-Whitney U testi ile analiz edilmiştir. İstatistiksel olarak anlamlı bulunan parametreler, lojistik regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. Ultrasonografi sonuçlarının zor havayolu tahminindeki etkinliği ve optimal kesme değerleri, ROC analizi ile incelenmiştir. Bulgular: Zor havayolu saptanan hastalarda yaş, kilo ve vücut kitle indeksi istatistiksel olarak anlamlı yüksek, Mallampati sınıfı 3 daha yaygın ve boyun çevresi anlamlı şekilde geniş bulunmuştur. Dil kalınlığı ile hyoid kemik ve krikoid kıkırdak-cilt mesafeleri bu hastalarda artmıştır. ROC analizi, dil kalınlığını zor havayolu için en güçlü öngörücü olarak belirlemiştir. Ayrıca, hyoid kemik ve krikoid kıkırdak-cilt mesafesi de önemli öngörücüler arasındadır. Lojistik regresyon, hyoid kemik-cilt mesafesini zor havayolunun bağımsız bir öngörücüsü olarak tanımlamış, yol analizi ise Mallampati sınıflaması ve hyoid kemik-cilt mesafesini Cormack-Lehane sınıfını anlamlı şekilde tahmin eden faktörler olarak göstermiştir. Sonuç: Bu çalışmada, ultrasonografik ölçümlerin, fizik muayene bulgularına kıyasla zor havayolu tahmininde daha üstün olduğu ve güçlü bir diagnostik araç olarak kullanılabileceği belirlenmiştir. Özellikle dil kalınlığı, hyoid kemik-cilt mesafesi ve krikoid kıkırdak-cilt mesafesi zor havayolu ile anlamlı bir ilişki göstermiştir. Anahtar kelimeler: Hava Yolu Yönetimi, Laringoskopi, Entübasyon, Ultrasonografi
Objective: With the lack of a gold standard test for identifying difficult airways, our study focuses on practicality. We aim to evaluate physical examination tests and ultrasonography measurements to identify markers that are easily performable and demonstrate significant sensitivity, thereby potentially improving the efficiency and safety of intubation procedures. Method: This prospective, single-blind study included 110 patients aged 18-60 with ASA I-III status, all undergoing elective surgery under general anesthesia with endotracheal intubation. Preoperative assessments recorded demographic data and ASA classification. Physical examination parameters that could predict difficult intubation were evaluated. Ultrasonographic examination measured distances and structural characteristics between various anatomical points. Intubation time, number of attempts, style use, need for cricoid pressure, and Cormack-Lehane classification were recorded. Patients were assessed for difficult laryngoscopy and difficult intubation. Cases with difficult laryngoscopy or intubation were defined as difficult airways. The relationship between physical examination, ultrasonography results, and difficult airways was analyzed using the Mann-Whitney U test. Statistically significant parameters were further assessed with logistic regression analysis. The effectiveness of ultrasonography in predicting difficult airways and the optimal cutoff values were examined through ROC analysis. Results: The study found that patients with difficult airways tended to be older, heavier, and have a higher body mass index. They were also more likely to have a Mallampati class 3 and a wider neck circumference. Additionally, these patients had increased tongue thickness and greater distances between the hyoid bone and the skin, as well as the cricoid cartilage and the skin. Tongue thickness was identified as the strongest predictor of difficult airways in the ROC analysis. Furthermore, the distances between the hyoid bone-skin and the cricoid cartilage-skin were also significant predictors. Logistic regression revealed the hyoid bone-skin distance as an independent predictor of difficult airways, and path analysis showed that Mallampati classification and hyoid bone-skin distance significantly predicted the Cormack-Lehane class. Conclusion: The study concluded that ultrasonographic measurements are more effective than physical examination findings for predicting difficult airways and can be a reliable diagnostic tool. In particular, tongue thickness, hyoid bone-skin distance, and cricoid cartilage-skin distance were found to have a significant relationship with difficult airways. Keywords: Airway Management, Laryngoscopy, Intubation, Ultrasonography











