The first year experiences of novice English language teachers in Turkey: A narrative inquiry

Abstract

Öğretmenlik mesleği, öğretmenlerin birçok deneyimle karşılaşabileceği yaşam boyu süren bir deneyimdir, bununla birlikte, özellikle mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin ilk yıl deneyimleri daha zorlayıcı olabilmekte ve gelecekteki kariyerleri üzerinde hayati bir etkisi olabilmektedir. Bu bağlamda, bu çalışma, öğretmenlik mesleğinin ilk yılındaki dört İngilizce öğretmeninin öğretmenlik deneyimlerini, özellikle olumsuz ve olumlu deneyimlerine ve öğretmenliğin erken kariyerine ilişkin temel endişelerine odaklanarak belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, bu çalışma, aday öğretmenlerin mesleğin ilk yıllarında günlük tutma deneyimleri ve yapılandırılmış ve yapılandırılmamış günlük tutma hususundaki algılarını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, öyküsel çalışma ve çoklu durum çalışmalarının kullanıldığı nitel bir yaklaşımla tasarlanmıştır. Veri toplama araçları olarak, aday öğretmenlerin erken kariyer deneyimlerini ve sorunlarına olası çözümlerini belirlemek için yansıtıcı öğretmen günlükleri ve takiben yarı yapılandırılmış görüşmeler kullanılmıştır. Veriler, Türkiye'deki farklı üniversitelerin İngilizce Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olan ve mesleğe yeni bağlayan dört İngilizce öğretmeninden toplanmıştır. Aday öğretmenler Türkiye'nin farklı illerinde öğretmenlik yaptığı için, veriler e-posta ve telefon görüşmeleri yoluyla çevrimiçi olarak toplanmıştır. Veriler nitel olarak anlatı ve içerik analizi yoluyla çözümlenmiştir. Araştırmanın bulguları, acemi İngilizce öğretmenlerinin öğretmenlik mesleğinin erken kariyerlerinde sosyo-kültürel sorunlar, sınıf yönetimine ilişkin düşük özyeterlik ve İngilizce yeterliliği düşük öğrencilere İngilizce öğretimi ve motivasyonsuz öğrencilerle baş etme gibi çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca, mesleki gelişim için sınırlı fırsatları ve düşük öz-yeterlik ve düşük iş tatmini düzeyi gibi olumsuz duygu durumlarından endişe duymaktadırlar. Olumsuz deneyimlerinin yanı sıra, öğrencilerle, okul yöneticileriyle ve meslektaşlarıyla iyi iletişim kurma, etkili bir aday öğretmen yetiştirme kursu alma gibi olumlu deneyimleri de olmuştur. Bulgular günlük tutma deneyimlerinin mesleğe yeni başlayan öğretmenlere İngilizce öğretim sürecinde, problem çözme becerilerini geliştirme, öğretimdeki olumlu değişiklikleri gözden geçirme ve yansıtma gibi konularda fayda sağladığını göstermektedir. Bulgulara dayalı olarak, öğretmenlik eğitiminin çok dilli ve/veya özel gereksinimli öğrencilere yönelik İngilizce öğretimi hususunda bazı uygulamalı dersler sunmasının faydalı olabileceği görülmektedir. Ayrıca, mesleki gelişime katkı sağlamaları hususunda, aday öğretmen yetiştirme programlarının acemi öğretmenlere yol göstermesi, onları öğretim sürecinde daha etkin kılabileceği düşünülmektedir.

Teaching profession is a lifelong process in which teachers encounter several experiences; however, especially for novice teachers who begin their early career teaching practices, the first-year experiences could be more challenging that may impact their future careers. This study aims to identify four novice English language teachers' teaching experiences in the first year of their teaching profession, with a special focus on their challenges, opportunities and their main concerns about their teaching. Furthermore, this study aims to reveal novice teachers' perceptions of diary-keeping experiences and keeping structured and unstructured diary. The study followed a qualitative approach in which narrative inquiry and multiple case studies were employed. As data collection tools, reflective teacher diaries and follow-up semi-structured interviews were used. Data were collected online through e-mails and phone calls from participants. The data were analyzed qualitatively through narrative and content analysis. The findings of the study revealed that novice English language teachers encountered various challenges in the early career profession such as sociocultural problems, classroom management challenges and teaching English to students with low English proficiency and dealing with unmotivated students. Also, they were concerned about limited opportunities for professional development and developing negative affective states. They also had opportunities such as establishing good communication with students, school administrators, and colleagues and experiencing an effective induction process. The findings showed diary-keeping experiences provide novice teachers with reflectivity and made it possible to revise positive changes in their teaching process, improve problem-solving skills. Based on these findings, it may be useful to offer some practical courses in pre-service teacher education on how to teach English to multilingual learners and learners with special needs. Additionally, induction programmes could be more effective when they show possible ways to improve professional development.