Dijital teknoloji bağımlılığının mahremiyete ve benlik oluşumuna etkisi

Abstract

21. yüzyıl insanı, kendisini sürekli değişen yaşamın içerisinde bulmaktadır. Yaşamların ayrılmaz parçası haline gelen makineleşme, akıllı telefonlar, sürekli artan uygulamalar, ekran önünden yapılan farklı iş alanları, dokunmatik ve ses komutuyla yapılan eylemler, değişen bakış açıları… Bunlar 21. yüzyıl insanının kiminin adapte olduğu ve içine doğduğu kiminin ise sonradan öğrendiği ve öğrenmek için uğraştığı yeniliklerdir. Dijitalleşme, toplumların kaçınılmaz sonu olarak görülmektedir. Yaşanılan çağa ne kadar ayak uydurulursa o kadar diğer ülkelerle eşit olma potansiyeline sahip olunur. Çalışmanın amacı dijital teknolojilerin yaygınlaştığı ülkemizde bu durumun bazı alanlarda bağımlılığa dönüşmesinde ortaya çıkan problemler, mahremiyet konusunda değişen anlayışlar, benliklerin oluşumunda sosyal medyanın ve oyunların ne derece etkili olduğunu bulmaya çalışmaktır. Çalışmanın sonuçlarına 5'li Likert Ölçeği üzerinden İnstagram kullanım ölçeğine ve mahremiyet ölçeğine dayandırılarak anket yapıldı. Çalışmaya katılan kişiler gelen link üzerine tıklayarak sorulara ulaşıp cevaplama sağladı. Link üzerinden gelen ankette eksik soru kaldığı zaman sistem bunu belirttiği için cevaplanmamış soru kalmamıştır. O yüzden ulaşılan sonuçlar birebir okunup cevaplanan sorulardır. Daha geniş kesime ulaşabilmek adına sadece yaş sınırı konulmuştur. Yaş sınırı ise dijital teknolojileri ve sosyal medyayı daha verimli kullandığı ve içerikler ürettiği düşünülen lise ve yirmili yaşlar temel alınarak yapıldı. Çalışmanın literatüre kattığı fayda; dijital teknolojilerin bağımlılığa dönüşüp dönüşmediği aynı zamanda içerisinde dijital oyunların ve sosyal medyanın mahremiyet ve benlik oluşumuna katkısının nasıl ve ne şekilde olduğudur. Tezin giriş bölümünde tezin hangi sorulara cevap aradığı ve amacı daha detaylı şekilde belirtilmiştir.

21st century people find themselves in a constantly changing life. Mechanization, which has become an inseparable part of our lives, smart phones, ever-increasing applications, different work areas in front of the screen, actions made with touch and voice commands, changing perspectives... These are innovations that some people of the 21st century have adapted to and were born into, and some have learned and struggled to learn later. Digitization is seen as the inevitable end of societies. The more it adapts to the current era, the more it has the potential to be equal with other countries. The aim of the study is to try to find out the problems that arise in the transformation of this situation into addiction in some areas, changing understandings about privacy, and how effective social media and games are in the formation of selves in our country where digital technologies have become widespread. A survey was conducted based on the results of the study on the Instagram usage scale and the privacy scale on a 5-point Likert Scale. Participants in the study were able to access and answer the questions by clicking on the link. When there are missing questions in the questionnaire sent via the link, there are no unanswered questions because the system indicates this. Therefore, the results obtained are questions that are read and answered one by one. In order to reach a wider audience, only the age limit has been set. The age limit was made on the basis of high school and twenties, who are thought to use digital technologies and social media more efficiently and produce content. The benefit of the study to the literature; Whether digital technologies turn into addiction or not is also how and how digital games and social media contribute to privacy and self-formation. In the introduction part of the thesis, which questions the thesis seeks to answer and its purpose are stated in more detail.