Perimenopozal kadınlarda psikolojik dayanıklılığın işlevsellik üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Özet
Giriş ve Amaç: Perimenopoz yumurtalık fonksiyonlarının azalmaya başlayıp, üremenin sonladığı menopoza geçiş aşamasıdır. Östrojen ve progesteron seviyerinde azalma, folikül uyarıcı hormon (FSH) seviyelerinde artma meydana gelir. Perimenopoz sırasında olan bu hormonal dalgalanmanın varlığı vazomotor instabilite, bilişsel, metabolik ve somatik değişiklikler gibi fiziksel değişimlerin yanında psikolojik değişimlere de neden olur. Özellikle hormonal süreçlerin tetiklediği ruhsal ve fiziksel semptomların, ruhsal olarak koruyucu bir faktör olan psikolojik dayanıklılık kavramı açısından değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Psikolojik dayanıklılık düzeyi; ortaya çıkabilecek ruhsal hastalıklar ve psikolojik iyi oluşları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Araştırmamızın amacı perimenopozal dönemdeki kadınların psikolojik dayanıklılık düzeyi ile; sosyal, mesleki, ailesel, bilişsel ve cinsellik işlevleriyle ilişkili parametrelerin işlevsellik düzeyi üzerindeki etkisinin değerlendirilmesidir. Yöntem: Bu çalışma Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğine başvuran, perimenopoz tanısı alan kadınların dahil edildiği tanımlayıcı bir çalışmadır. Katılımcılar SCID-5-CV DSM-5 için Yapılandırılmış Klinik Görüşme ile değerlendirildi. Sosyodemografik veri formu ve Kısa İşlevsellik Değerlendirme Ölçeği (KİDÖ) ve özbildirim ölçekleri olan Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği (YPDÖ), Golombok- Rust Cinsel Doyum Ölçeği(GRCDÖ), Menopoza Özgü Yaşam Kalitesi Ölçeği (MÖYKÖ), Beck Depresyon Envanteri (BDE), Beck Anksiyete Envanteri (BAE) tüm katılımcılara uygulandı. Bulgular: Çalışmamıza perimenopozal dönemde toplam 72 kadın dahil edildi. Kadınların, yaş ortalaması 47,72 ± 3,7 (37-58) olarak bulundu. Kadınların v %40,3 (n=29)'ünün, %55,6 (n=40)'sının çalışmakta olduğu ve %68,1 (n=49)'inin evli olduğu görüldü. Çalışmaya katılan hastaların SCID 5 Klinik Görüşme Değerlendirmesine göre aldıkları tanılara bakıldığında hastaların %29,2 (n=21)'sinin majör depresif bozukluk, %20,8 (n=15)'inin anksiyete bozuklukları, %1,4 (n=1)'ünün alkol kullanım bozukluğu, %2,8 (n=2)'inin bipolar duygudurum bozukluğu tanısına sahip olduğu, bununla birlikte %40,3 (n=29)'ünün premenstruel disforik bozukluk tanı kriterlerini karşıladığı görüldü. Psikiyatrik tanı olup olmamasına göre yapılan gruplandırmada; psikiyatrik tanısı olanlarda KİDÖ puanları istatistiksel olarak anlamlı yüksek iken, YPDÖ toplam puanları istatistiksel olarak anlamlı daha düşüktür (p<0,05). GRCYÖ kesme noktasına göre ayrılan iki grubun KİDÖ puan ortalamaları değerlendirildiğinde mesleki ve bilişsel işlevsellik alt başlığında anlamlı fark bulunmuştur (sırasıyla; p<0,05, p<0,01). Yapılan ileri düzey logistik regresyon analizinde; perimenopozal dönemden geçen kadınlarda; işlevselliğin en önemli yordayıcılarının; YPDÖ gelecek algısı, MÖYKÖ cinsel alan ve GRCDÖ toplam puanı olduğu saptanmıştır (OR sırasıyla -0,323, 0,341, 0,635). Sonuç: Perimenopozal dönemdeki kadınlar için; psikolojik dayanıklılık ve işlevsellik düzeylerini etkileyen en önemli parametreler fiziksel, ruhsal hastalıkların ve cinsel işlevlerde sorunların olmasıdır. Perimenopozal dönemdeki kadınların menopoz hakkında bilgi seviyesi belirlenmeli, bu konuda bilgi eksiği olan kadınlara eğitim planlanmalı, özellikle cinsel sorunları daha kolay ifade edebilecekleri ortamlar sağlanmalı, gerekliliği halinde cinsel terapiste yönlendirilmesi teşvik edilmelidir. Introduction and Objective: Perimenopause is the transition stage to menopause in which ovarian functions decrease and reproduction ends. Estrogen and progesterone levels decrease, and increased follicle-stimulating hormone (FSH) levels are observed. This hormonal fluctuation during perimenopause causes psychological and physical changes such as vasomotor instability and cognitive, metabolic, and somatic changes. It is very important to evaluate the mental and physical symptoms triggered by hormonal processes in terms of psychological resilience, a psychologically protective factor. A level of psychological resilience; can significantly impact the mental illnesses that may arise and their psychological well-being. Our study aimed to determine the psychological resilience level of women in the perimenopausal period, evaluating the effect of parameters related to social, occupational, familial, cognitive, and sexual functions on the level of functioning. Materials & Methods: This study has a descriptive nature in which women diagnosed with perimenopause who applied to Çanakkale 18 Mart University Faculty of Medicine Training and Research Hospital Department of Obstetrics and Gynecology were included. Structured Clinical Interview for SCID-5-CV DSM-5 evaluated participants. Sociodemographic data form and Short Functioning Assessment Scale (SFAS) and self-report scales such as the Psychological Resilience Scale for Adults (PRSA), Golombok-Rust Sexual Satisfaction Scale (GRSSS), Menopause Specific Quality of Life Scale (MSQoLS), Beck Depression Inventory (BDI), Beck Anxiety Inventory (BAI) were applied to all participants. vii Results: A total of 72 women in the perimenopausal period were included in our study. The mean age of the women was 47.72 ± 3.7 years (37 – 58 years).It was seen that 40.3% (n=29) of the woman, 55.6% (n=40) were working, and 68.1% (n=49) were married. When the diagnoses of the patients participating in the study according to the SCID-5 Clinical Interview Evaluation were examined, it was seen that 29.2% (n=21) of the patients had the diagnosis of major depressive disorder, 20.8% (n=15) had anxiety disorders, 1.4% (n=1) had alcohol use disorder, 2.8% (n=2) had a bipolar disorder. However, 40.3% (n=29) met the premenstrual dysphoric disorder diagnostic criteria. When the patients were grouped according to the presence of a psychiatric diagnosis, the SFAS scores were statistically significantly higher in those with a psychiatric diagnosis, and the total SFAS scores were statistically significantly lower (p<0.05). When the mean of the SFAS scores of the two groups was divided according to the GRSSS cut-off point, a significant difference was found in the occupational and cognitive functioning sub-groups (p<0.05, p<0.01, respectively). In the advanced logistic regression analysis, the most important predictors of functionality were elaborated as determined by PRSA future perception score, GRSSS sexual area, and MSQoLS (OR -0.323, 0.341, 0.635, respectively). Conclusion: For women in the perimenopausal period, the most important parameters affecting the levels of psychological resilience and functioning are physical and mental diseases and problems in sexual functions. The level of knowledge of women in the perimenopausal period about menopause should be determined, and training should be planned for women who lack knowledge on this subject, especially environments where they can express sexual problems more easily, and referral to a sex therapist should be encouraged if necessary.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=a0OMTmEd_3mfOBxT8SiBTJJ21YYb7tnxal3HfQdnijqRvz-fbAca4bEOIxZFowFyhttps://hdl.handle.net/20.500.12428/5225