Çanakkale'de yaşayan ve sağlık sektöründe çalışan kadınların, COVİD-19 pandemisi sürecindeki cinsel yaşam kalitesinin değerlendirilmesi
Abstract
Giriş ve Amaç: COVID-19 pandemisi sürecinde alınan kısıtlayıcı ve baskılayıcı tedbirler sonucu sosyal ve ruhsal değişiklikler ortaya çıkmıştır. Hastalık korkusu kişiler üzerinde daimî bir stres oluşturmuştur. Ruhsal sağlık ile cinsel yaşam arasındaki güçlü bağlantı mevcuttur. Biz çalışmamızda COVID-19 pandemisinin ve aşı sonrası sürecin, bu süreçte ön saflarda çalışan sağlık sektörü çalışanlarının cinsel yaşamlarına ve gebelik planlarına etkisini göstermeyi; pandemi ile ilgili birimde çalışmanın ve partnerin sağlık sektöründe çalışıyor olmasının pandemi sürecinde cinsel yaşamlarına etkisini göstermeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Mart 2023 - Mayıs 2023 tarihleri arasında Çanakkale merkez ve ilçelerinde görev yapmakta olan, toplamda 200 kadın sağlık çalışanı üzerinde gerçekleştirildi. Değerlendirme formları katılımcılara web tabanlı anket kullanılarak veya yüz yüze görüşme ile sunuldu. Hazırladığımız anket formu 30 sorudan oluşmaktadır. Bu anketin birinci bölümünde demografik sorular ve cinsel yaşamlarına ilişkin sorular yer almaktadır. İkinci bölümü ise 18 soruluk Cinsel Yaşam Kalitesi Ölçeği -Kadın (CYKÖ-K) forumundan oluşmaktadır. Katılımcılardan cinsel yaşam ile ilgili soruların; pandemi öncesi, pandemi süreci ve aşı sonrası dönem olmak üzere üç ayrı dönem için yanıtlanması istendi. Elde edilen veriler SPSS programında istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Pandemi öncesi dönem ile pandemi süreci kıyaslandığında hem cinsel ilişki sıklığında hem cinselliğe olan ilgi ve istek düzeyinde, hem de orgazm olma sıklığında pandemiye geçişle azalma; pandemi sürecinden aşı sonrası döneme geçişte ise artış izlenmiştir. Pandemi öncesi gebelik planı olan 38 kadından 26'sı pandeminin başlamasıyla gebelik planını ertelemiş, bunlardan 12'si aşı sonrası dönemde yeniden gebelik planlamıştır (p<0,001). CYKÖ-K puan ortalamaları pandemi öncesi dönemde 72,59; pandemi sürecinde 62,55; aşı sonrası dönemde 66,71 olarak tespit edilmiştir(p<0,001). Pandemi sürecinde eşi sağlık sektöründe çalışan kadınların CYKÖ-K puan ortalaması 67,87; eşi sağlık sektörü dışında çalışan kadınların ise puan ortalaması 60,66 olarak gelmiştir(p=0,027). Ancak pandemi sürecinde eşin sağlık sektöründe çalışıp çalışmaması cinsel ilişki sıklığını, cinselliğe olan ilgi ve istek düzeyini, orgazm sıklığını anlamlı düzeyde etkilememiştir. Pandemi ile alakalı birimde aktif olarak çalışanlar ile çalışmayanlar arasında CYKÖ-K puan ortalaması, cinsel ilişki sıklığı, cinselliğe olan ilgi ve istek düzeyi, orgazm sıklığı açısından anlamlı fark tespit edilmemiştir. Sonuç: Pandemi gibi sağlık çalışanlarını çeşitli sebeplerle yüklü bir stres altına sokan dönem, sağlık çalışanlarının cinsel yaşamlarının olumsuz etkilenmesine sebep olmuştur. COVID-19 aşı sürecinin başlaması, cinsel yaşamı olumlu olarak etkilemiştir. Pandeminin başlamasıyla gebelik planlayan kadınların da oranı düşmüştür. Introduction and Aim: During the COVID-19 pandemic, restrictive and suppressive measures led to social and psychological changes. The fear of the disease has created a persistent stress on individuals. There is a strong connection between mental health and sexual life. In our study, we aimed to demonstrate the impact of the COVID-19 pandemic and the post-vaccination period on the sexual lives and pregnancy plans of healthcare workers who were at the forefront during this period. We also aimed to show the effects of working in a pandemic-related unit and having a partner employed in the healthcare sector on their sexual lives during the pandemic. Materials and Methods: This study was conducted between March 2023 and May 2023 in Çanakkale and involved a total of 200 female healthcare workers. Evaluation forms were provided to participants through web-based surveys or face-to-face interviews. The questionnaire consisted of 30 questions, including demographic information and questions about their sexual lives. The second part consisted of the 18-item the Sexual Quality Of Life-Women (SQOL-F). Participants were asked to answer questions related to their sexual life for three different periods: pre-pandemic, during the pandemic, and post-vaccination. The collected data were statistically analyzed using SPSS. Results: When comparing the pre-pandemic period with the pandemic period, a decrease in sexual intercourse frequency, interest and desire in sexuality, and orgasm frequency was observed with the transition to the pandemic period; however, an increase was observed with the transition from the pandemic to the post-vaccination period. Among the 38 women who had pregnancy plans before the pandemic, 26 postponed their plans due to the pandemic, and 12 of them resumed their pregnancy plans in the post-vaccination period (p<0.001). The SQOL-F mean scores were found to be 72.59 in the pre-pandemic period, 62.55 during the pandemic, and 66.71 in the post-vaccination period (p<0.001). During the pandemic, female healthcare workers whose partners also worked in the healthcare sector had an SQOL-F mean score of 67.87, while those whose partners worked outside the healthcare sector had a mean score of 60.66 (p=0.027). However, the working status of the partner in the healthcare sector did not significantly affect sexual intercourse frequency, interest and desire in sexuality, or orgasm frequency during the pandemic. There was no significant difference in SQOL-F mean scores, sexual intercourse frequency, interest and desire in sexuality, and orgasm frequency between healthcare workers actively working in COVID-19-related units and those who were not. Conclusion: The period of the pandemic, which put healthcare workers under considerable stress for various reasons, negatively affected their sexual lives. The initiation of the COVID-19 vaccination process has had a positive impact on sexual life. The proportion of women planning pregnancies decreased with the onset of the pandemic.
URI
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=nLNfCsWgUluh5T2iyudShh4jwNs6hSHpvvarJbjMTflD21ViLKvTUJ_mmP-ZN_Oohttps://hdl.handle.net/20.500.12428/5220