Sınıf eğitimi ve okul öncesi eğitimi öğretmen adaylarının çocuk - medya ilişkisine dair görüşlerinin değerlendirilmesi
Abstract
Medya, günümüzde teknolojik gelişmelerin artmasıyla daha önemli bir kavram haline gelmiştir. Sınıf eğitimi ve okul öncesi eğitimi öğretmen adaylarının çocuk - medya ilişkisine dair görüşlerinin değerlendirilmesi bu çalışmanın temel amacıdır. Bu amaç doğrultusunda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği ve Okul Öncesi Öğretmenliği programlarında okuyan 41 öğretmen adayı çalışmaya katılmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme formları ile toplanan veriler, Nvivo 11 paket programı ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda kodlar, kodlara ait temalar ve frekans tabloları elde edilmiştir. Çalışma sonunda öğretmen adayları medya kavramını farklı metaforlarla tanımlamışlardır. "Temel ihtiyaç" medya ve çocuk ilişkisi için en çok tekrarlanan metafor olmuştur. Öğretmen adayları, medya okuryazarı olmanın önemini çoğunlukla öğrencilere faydalı olmak için istemektedirler. Öğretmen adayları, medya kullanım yaşının düşmesini eğitici içeriklere ulaşma açısından gerekli olarak değerlendirmiş ve okul öncesi dönemde medyayla etkileşimi öğrenmeye destek vermesi açısından gerekli bulmuşlardır. Öğretmen adaylarına göre, okul öncesi dönemde medya kullanımının olumsuz yönleri bilişsel gelişim, sosyal duygusal gelişim, sağlık sorunları gibi alanlarda olmaktadır. Öğretmen adaylarına göre, daha fazla olumsuz etki bırakan medya aracı televizyon, medya içeriği ise sosyal medya olmuştur. Öğretmen adayları, medya kullanımının olumlu ve olumsuz özelliklerini açıklayarak, velilere, program yapıcılara ve kurumlara önerilerde bulunmuşlardır. Öğretmen adaylarının öğretmenlere önerileri, çocuk ve aile ile işbirliği olmuştur, velilere önerileri ise içerik denetimi yapmaları olmuştur. Öğretmen adaylarının çoğunluğu, program yapıcıları çocuk ve medya programları açısından yeterince duyarlı bulmamıştır. Kurumlara önerilerinde ise denetim ve yaptırım cevapları daha fazla söylenmiştir. Öğretmen adayları son olarak kendilerinin medya kullanımı konusundaki duyarlılığını belirtmişlerdir. Media has become a quite important concept nowadays with the increase of technological developments. The main purpose of this study is to evaluate the opinions of pre-service teachers of classroom education and preschool education on the child-media relationship. In line with this purpose, 41 teacher candidates studying in Classroom Education and Preschool Education programs at Çanakkale Onsekiz Mart University participated in the study. Phenomenology design, one of the qualitative research methods, was used in the study. Semi-structured interview forms were used as a data collection technique. The collected data were analyzed with Nvivo 11 package program. As a result of the analyzes, codes, themes of codes and frequency tables were obtained. At the end of the study, teacher candidates defined the concept of media with different metaphors. "Basic need" has been the most repeated metaphor for the media and child relationship. Teacher candidates often want the importance of being media literate in order to be useful to students. Teacher candidates assessed the decrease in the age of media use as necessary in terms of accessing educational content and found it necessary in terms of supporting learning to interact with the media in the preschool period. According to teacher candidates, the negative aspects of media use in the preschool period are in areas such as cognitive development, social affective development, and health problems. According to the teacher candidates, the media tool that has more negative effects is television, and the media content is social media. Teacher candidates explained the positive and negative characteristics of media use and made suggestions to parents, program makers and institutions. The suggestions of the teacher candidates to the teachers were about cooperation with the child and the family, and the suggestions to the parents were to conduct a content audit. The majority of teacher candidates did not find the program makers sensitive enough in terms of children's and media programs. In their suggestions to the institutions, the audit and sanction answers were said more. Finally, the teacher candidates indicated their sensitivity about the use of media.
URI
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=kIrIdtdJ31bRgjb6fHvMUQnI29x8ccBPX7hqZf9CNFLnm1JqdnPhGpqs6rWcI83Yhttps://hdl.handle.net/20.500.12428/5064